30 Kasım 2016 Çarşamba

Venedik Günlükleri 2 : Ye, Sev ve Dua et…



'' Ye, Sev ve Dua Et '' üçlü notası ile, elinize pusula misali haritasını çizen bir şehirde tabiki aşk ve aşka dair yaşanmış çizgiler mevcuttur. Kimi alınlara nakşedilmiştir, kimi bir dua ile avuç içinize serilir, kimi ise yağmur ile asırlar öncesinden süregelen bir rüzgar olup teninizi okşayıverir… Bende alnımı okşayıp, yol haritasını çizen narin yağmur damlalarıyla avucumu şenlendirip, Ahlar köprüsünde el açıyorum… Kim bilir belkide efsane doğrudur diye bir dilek tutup, Fondaco dei Turchi, başka bir deyişle Türk Hanı’na doğru yola çıkıyorum. Büyük Kanal’da, San Marcuola İstasyonu’nun hemen karşısında, 13. yy’da Giacomo Palmier tarafından inşa edilmiş bir saraydır burası. 1381 yılındaysa Venedik Cumhuriyeti tarafından Ferrara Marki Niccolo II d’Este için satın alınmıştır. Ardından adından da anlaşılacağı üzre 18 ve 19. yüzyıllarda ise burada bulunan Osmanlı nüfusuna hizmet etmiştir ve Türk tüccarları tarafından kullanılmıştır. Yapı Bizans ve Venedik’in asıl mimari yapısı olan Gotik tarzda yapılmıştır. İki sıra kemerli bir cephe içermektedir.  Türk tüccarlarının bu sarayı ticaret merkezi olarak kullanmaya başlamalarından sonra, binaya bir cami ve hamam inşa etmişlerdir. Böylece sarayın mimarisini kısmen değiştirmişlerdir. Ayrıca 1860-1880 yılları arasında yapılan restorasyon çalışmaları esnasında sarayın üst kısmına kubbe biçimde eklemeler yapılmış, çatı görünümü değiştirilmiş ve iki yakasında kuleler yükseltilmiştir. Restorasyon sonrasında Türk Hanı olarak bilinen saray, günümüzde Museo di Storia Naturele (Doğa tarihi müzesi) olarak kullanılmaktadır. 



Venedik’te Gotik tarzda inşa edilen diğer bir önemli saray ise 9. Yy da inşa edilmiş olan Palazzo Ducale’dir. Saray Venedik Düka'larının köşküdür. Aslında Venedik Cumhuriyeti’nin yüksek yetkilisi Doge’un evi olan bu sarayın asıl inşa amacı şatodur. Buradan Venedik Cumhuriyetini yönetilmiştir. Birçok kez yangınlar çıkmış ama yıkılıp tekrar yapılmıştır. 1923 yılında müzeye dönüştürülen yapı günümüzde Fondazione Musei Civici di Venezia’ya bağlı olan 11 müzeden biridir. Porta della Carta (Kağıt kapısı) 15. yüzyıldan kalma bu gotik parçalardan biridir. Bu adın verilmesinin nedeni Doge’un emirlerinin buraya asıldığının düşünülmesidir. Ziyaret güzergahı üstünde Altın Merdiven görülebilir. Düklerin odalarında çeşitli sergiler ziyaret edilebilir. Jacobo Bassano imzalı Kenan’a Dönen Yakub ve Veronese imzalı Europe’nın Kaçırılışı eserleri de Palazzo Ducale’nin mücevherlerindendir. Elçilerin kabul edildiği Sala del Collegio, önemli kararların mekanı Sala del Senato, toplantı odası Sala del Consiglio die Dieci ve daha birçok önemli nokta ziyarete açık durumdadır.

Birde meraklılarına dip not; Casanova’nın 500 yıllık hücresini ve çatı kısmını görüp onunla geçmişe doğru uzun bir yolculuğa çıkıp, hatta sizi ikna ederse; ki muhtemelen edecektir; buradan onunla birlikte kaçabilirsiniz :))) Burası San Marco Meydanında olduğundan gezilecek kısımlarda ön sıraya eklenebilir. Ancak mutlaka ya detaylı bir araştırma ile gezin ya da rehber eşliğinde ziyaret edin derim ;)





Büyük Kanal’ın tam karşısında parıldayan Santa Maria Della Salute Bazilikasıdır. Yarışma yapılarak dizayn edilmiştir ve aslında hala önemi büyük bir kilisedir. 17. yy’da Venedik halkının üçte ikisinin vebadan ölmesinin ardına yaptırılan Veba Kiliselerinden bir tanesidir. Meryem anaya ithaf edilerek inşa edilmiştir. Barok sitili ile yapılan kilisenin mimarı yarışma ile seçilmiş olup, Venedik Senatosu tarafından 66 kabul, 2 çekimser ve 29 karşıt oyla kilisenin dizayn yetkisini 26 yaşındaki Baldassare Longhena olmuştur ve ölümünden önce tamamlanmıştır. Ayrıca, 21 Kasım günü yılda bir defa olarak Meryem Ana'nın tanıtım festivali olarak Festa della Madonna della Salute olarak bilinen bu festivalde, vebadan kurtuluşa bir şükran borcu olarak San Marco meydanından kiliseye saflar halinde yürünür. Bu olay Büyük Kanalı özel olarak dubalar ile hazırlanmış olan köprü üzerinden geçilerek yapılır ve bu Venedik'te hala önem arz eden ziyaretlerdendir.
Saraylardan devam ederken  Büyük kanalda Ca’D’Oro ‘yu yani Altın Evi atlamak tabiki olmaz. Tam ismi Palazzo Santa Sofia’dır.  Büyük Kanal’daki en eski ve en güzel saraylardan biri olarak kabul edilir. Duvarlarının yaldızlanması ve krom rengi kaplı olması dolayısıyla Ca' d'Oro yani Altın Ev olarak bilinir. Saray 1428 ve 1430 yılları arasında Contarini ailesi için inşa edildi, bu aile 1043 ile 1676 yılları arasında Venedik'e, sekiz Venedik ve Cenevoza dükası sağladı. Seçilme üzerine, her bir yeni düka kendi sarayını terk etti ve Venedik ve Cenova Dükası Sarayı'nda ikametgah yeri aldı. Ca d'Oro nun mimarları Giovanni Bon ve onun oğlu Bartolomeo Bon'du. Bu iki heykeltıraş ve mimarın işi Venedik'te Gotik mimariyi örnek teşkil ettirmekti. Bu mimarlar, Venedik ve Cenova Dükası Sarayı ve özellikle Porta della Carta ile onun anıtsal heykeli Solomon'un yargısı ile en iyi şekilde biliniyorlardı. Ca' d'Oro nun Büyük Kanal üzerindeki ön tarafı Bon'un Venedik çiçeksel gotik stili tarzında inşa edildi. Venedik Gotik stili dış görünüşte Bizans Mimarisidir. Ca' d'Oro'nun giriş zemininde bulunan sütünlu kısım ile kanaldan doğruca giriş salonuna geçilir. Bu sıra sütunlar üzerinde balkonla çevrili olan ana salonun bulunduğu birinci kat yer alır. Bu balkondaki sütunlar ve kemerler Korint sütun başlığına sahiptir. Bunun üzerinde bulunan katta da daha küçük dizaynda tertip edilmiş balkon bulunur. Sarayı basitçe tarif etmek gerekirse, Orta Çağ kilisesi ve İslam Fas mimarisi mabedi arasındaki köprü gibidir. 1797 yılında cumhuriyetin çöküşünü takiben, saray birkaç defa sahip değiştirdi. 19. yy’da bir dansçı tarafından satın alındı ve iç avludaki gotik merdiveni kaldırdı ve ayrıca avluya bakan çok süslü balkonları tahrip etti. 1922 yılında saray, onun son sahibi tarafından vasiyetle devlete geçti. Saray halen bir galeri olarak halka açıktır. İçerisinde birçok resim ve Rönesans heykeltıraşlarının çalışmalarını görebilirsiniz.
Venedik’te en önemli müzelerden biri olan Accedemia Gallerie ise gezilecek yerlerin başında gelmektedir. Accademia köprüsü altında bulunan ve 1750’li yıllarda resim, heykel ve mimari okulu olarak kurulan yapıdır. Kuruluş amacı, Venedik’i de Firenze, Milano, Bologna gibi resmi sanat merkezlerinden biri haline getirmektir. Günümüzde Accademia Gallerie’de Tiziano’dan Pieta, Mantegna’dan Aziz George, Tintoretto’dan Aziz Markos’un Kaçırılışı gibi ünlü eserler görülebilir. Kısacası tam bir sanat şöleni yaşatmaktadır. İlgililerine duyurulur ;)

Zamanında Venedik cumhuriyetinin yahudileri yolladığı Venedik Gettosu da önemli yerlerden biridir. Günümüzde Venedik’te yer alan en fakir yerlerden biridir. 

Venedik Ca’ Rezzonico Sarayı’da, Venedik’te kanalın sağ kıyısında yer alan oldukça güzel bir saraydır. Saray zamanında Bon ailesi tarından kullanılan bir evmiş. Sarayın en büyük özelliklerinden biri de yüzyıllarca önemli insanlara ev sahipliği yapmıştır. 

Venedik Frari Santa Maria Gloriosa Bazilikası da Venedik’te gezilecek önemli bazilikalardan biridir. Bazilikanın içerisinde oldukça değerli heykeller ve resimler yer almaktadır.

Venedik Santa Maria dei Miracoli Kilisesi başka bir deyişle Mermer Kilise, Rialto köprüsünün yakınında küçük bir 15. yüzyıldan kalma bir kilisesidir. Bu kilisenin diğer adının mermer kilise olmasının nedeni ise duvarlarının renkli mermerle kaplı olmasıdır. Listeye eklenecek yapılardandır…

Venedik Ca’ Pesaro Sarayı’da burada önemli bir yere sahiptir. Saray 1710 yılında Gian Antonia Gaspari tarafından tamamlanmıştır. Saray günümüzde Venedik modern sanat müzesi olarak kullanılmaktadır. 

Venedik Chiesa di San Zaccaria Kilisesi’de 15. Yy dan kalma en güzel ve özel Rönesans kiliselerindendir. Mutlaka görülecekler listesine eklenmelidir.

Venedik Chiesa della Madonna Dell’Orto Kilisesi de 14 yüzyıldan kaşan önemli bir yapıdır. İçeride Meryem Ana ve Bir Çocuk heykeli bulunduğundan ziyaret amacını özel kılmaktadır.
Venedik Santi Giovanni ve Paolo Kilisesi ise farklı bir yönden önemlidir. Kilise Venedik’in en büyük kiliselerinden biri olmasının yanında, bir çok kralın cenaze töreninin burada yapılmış olması kiliseyi bir mabet alanı yapmıştır. İçerisinde 25 adet kral mezarı yer almaktadır. 

Bol bol köprüler kurup, gülümsemeler ile gününüzü ısıtacağınız bir şehrin kalbinde, kalp ritminizi arttıran anıların birikmesi tabiki kaçınılmaz…  Çünkü ilk başta dediğimiz gibi sebepsiz aşık olmuş hissine kapılıp, sessizce size göz kırpıp kendine çeken sokaklarda eskitiyorsunuz adımlarınızı… Geçmişin içinde geçmiş oluyorsunuz bir nevi… Siz arkanızdan sessizce yaklaşan, maskeli bir yüzün ardına sığınmış Casanova’yı araya durun, ben bir sonraki yazıda ne yeriz ne içeriz onu hazırlayayım;)

Sevgiler ;)

Jess

19 yorum:

  1. Hem fotoğraflar hem anlatım şahane.Devamını sabursızlıkla bekliyorum😊

    YanıtlaSil
  2. Devamlarını bekliyoruz Jesss :)))

    YanıtlaSil
  3. Canımsın sen 🤗En kisa sürede 😘

    YanıtlaSil
  4. Ne kadar güzel bilgiler jess bu kadar şeyi bilmek ve gezip görmek ne güzel bir şey :). Çok güzel anlatıyorsun ve ben zevkle okuyorum. Açalım ellerimizi tabii ne zararı olur ki dikek dilemenin belki tutar belli mi olur :). O zaman devamını bekliyoruz :). Sevgilerimle ❤

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Canımmmm 🤗 Oraya sık sık gidip, uzun kalınca öğreniyor insan. Haritasız gezdiriyorum gelen misafirlerimi ben orada iken 😄 Zevkle okumadan onur duydum bende :) sevgilerimle 🤗

      Sil
    2. Devamını yazdınmı diye merak edip geldim ama yazmamışsın Jess uzun zamandır yoksunda her şey yolundadır umarım. Sevgiler gelsin benden sana 😊❤

      Sil
    3. Yollarda bu kız :) yazacağım cnm. Evet çok ara oldu. Ama güzel yazılar geliyor 😉✌

      Sil
  5. 1.bölümde havaalanından çıktım,meydanlarda dolaştım,köprüleri geçtim.2.bölümde kanalları,sarayları,kiliseleri gezdim.Eeee yoruldum acıktım....Yarın neler var bakalım menüde :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Yaaaa evet kahve içmeden bir yemek yemek gerekiyor haklısınız🙈 çok teşekkür ederim vakit ayırıp okuduğunuz için😊 Menüyü belirledim de masayı bi hazırlayayım diyorum :)) Sunum önemli 😎 Çok teşekkürler ve sevgiler efenim 🤗🤗

      Sil
  6. Yıllardır gitmek isterim ama kısmet olmadı. Umarım bu yıl başarırım:)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım bu yıl olur diyelim. Zira gerçekten güzel bir yer... 😉

      Sil
  7. Güzel blogunuzu yeni keşfettim ama artık takipteyim, bize de bekleriz...

    http://hedefbodrum.blogspot.com.tr/

    YanıtlaSil
  8. Merhaba ;

    Bloğunuzu ilgi ile takip ediyorum. Çok faydalı içerikler paylaşıyorsunuz. Bloğunuz'dan para kazanmak için %50 Komisyon ile İnstaKitap Setine Satış Ortağı Olabileceğinizi Biliyor Musunuz ? https://goo.gl/iLiflK

    İnstakitap İnstagram üzerinden para kazanmanın kitabı para kazanmanın tüm metotları, butik açmak, satış yapmak, takipçi artırmak, 4 ayrı kazanç metodu.
    Herkese hitap eden yöntemler, sürekli güncellenen tedarikçiler, hepsi 3'lü kitap setinde. Sitemize gelen 100 ziyaretçiden 1'i sipariş veriyor.

    Sizi de satış ortaklarımız arasında görmekten memnuniyet duyarız.

    YanıtlaSil
  9. Bekliyorummmm :))) Öpüldün yanaklardan :)))

    YanıtlaSil
  10. Çok görmek istediğim yerlerden biridir hayalim dir Venedik :)) Sayenizde Gezmiş ve öğrenmiş oldum emeğinize sağlık sevgiler

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Umarım en kısa sürede gidersiniz 😊 çok teşekkür ediyorum 🤗

      Sil