tag:blogger.com,1999:blog-27822385711367073452024-03-13T14:41:33.469-07:00Jess'in Dünya'yı TavafıWanderlust / Ağız dolusu güler.Dili en çok barışı ziyaret eder. Çok gezer, yaşamayı sever ve çokça yazar. Arada renkler ile hayatına neşe katar. Dünya evidir...Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.comBlogger16125tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-21269436257008031962018-07-16T15:00:00.000-07:002018-07-16T10:21:33.359-07:00PİSA :)<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">‘’Bir nehrin uzun uzun kıvrılan
siluetinin yansımasıyız aynada,<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Ellerimiz kavuşmayı
bekleyen şehirler misali ardımızda.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Aşkı; <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>gök kubbeye dikmeye çalışan bir yol var sanki
gökyüzüne,<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Ama eğilmiş her yanı,
hasret çoktan çökmüş bedenine…’’<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">İtalya’nın en güzel
bölgelerinden Toskana bölgesinde yer alan ve Arno Nehri’nin getirdiği alüvyonlar
üzerine kurulup size göz kırpan bir şehirdir Pisa. Tamda bu sebepten kurulmuş
yapılarda eğilmeler görülmektedir. Ki bu sebep bile onun UNESCO tarafından
koruma altın alınması için yeterli bir sebeptir.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Şehre ulaşım; havayolu, tren
yolu ya da kiralayacağınız özel aracınızla yapılabilir. <span style="mso-bidi-font-weight: bold;">Pisa Uluslararası Havaalanı</span>‘nı yani <span style="mso-bidi-font-weight: bold;">Galileo Galilei </span>Havalimanına özellikle Avrupa içi çok ucuz
biletler bulunmaktadır. Daha önceki yazılarımızla bahsettiğimiz Rynair gibi
düşük ücretli firmaların uğrak noktasıdır ki; Floransa’ya ulaşmak için de bu
havalimanı tercih edilmektedir. <span style="mso-bidi-font-weight: bold;">Havaalanından
çıktıktan sonra</span> <span style="mso-bidi-font-weight: bold;">sol tarafta</span> bulunan
tren istasyonundan oldukça sıklıkla hareket eden trenler, sizi yaklaşık <span style="mso-bidi-font-weight: bold;">8 dakika</span> sonra Pisa merkez garına
getirecektir. Tren istasyonu ve bilet gişesi ters yönlerdedir ve 14 numaralı
perondan merkeze ulaşım sağlanmaktadır. Tabi her zamanki gibi, bir İtalya
klasiği olarak, binmeden biletinizi okutmayı unutmamanız gerekir 🙃 Havalimanı
şehre yaklaşık 2 km mesafede olduğundan taxi de alternatif olabilmektedir…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Şehir içi ulaşım için
saatlik, günlük tarzı biletler vardır ancak trafik sebebiyeti ve ulaşımın
yürüyerek sağlanabilmesi nedeniyle ‘’tabanlara kuvvet’’ deyip tüm güzellikleri
görerek şehre karışmanızı tavsiye ederim 😉<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Pisa denilince şüphesiz
aklımıza ilk gelen yer Eğik Kule oluyor </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span><span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">
Aslında bir nevi şehrin atardamarıdır burası. <span style="mso-bidi-font-style: italic;">Piazza dei Miracolide yani Mucizeler Meydanı’nda yer alır ve </span><span style="mso-spacerun: yes;"> </span>içerisinde katedral, vaftizhaneyi de
barındırmaktadır. Bundan sebep Pisa denilince akla direk bu meydan gelmektedir.
<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Kule aslında katedral için
çan kulesi olarak inşaa edilmiş olup, aslında hikayesi şöyledir;<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Şehir askeri başarılarının
ve zenginliğinin dorukta olduğu bir dönemde, şehrin ileri gelenleri tarafından,
Mucizeler Meydanı'nda 3 anıt yapının yapımına karar verilir. İlki büyük bir
katedral olan Duomo, diğeri Vaftizhane sonuncusu ise Çan Kulesidir. Kule giriş
kapısının üzerinde belirtilen yapıya Ağustos 1173 yılında başlanmıştır. Kulenin
mimarı, yaklaşık 100m yükselmesini planlamaktaydı ancak 54m olarak tamamlanmıştır.
Bu nedenle 700m3 kırma taş ve harçtan oluşan, duvar kalınlığı 3.57m’yİ bulan,
spiral biçimli bir temel inşa edilmişti. Kule inşasının ana malzemeleri mermer
ve kireç taşıydı. Kulenin ilk katı sağır kemerli duvarlardan ve bunların
önündeki klasik başlıklı sütunlardan oluşuyordu. Kule, 1178'de konstrüksiyon 3.
kata ulaştığında batmaya başlamıştır. Bunun nedeni 3m’lik temelin, zayıf,
stabil olmayan, ince kum, kil ve deniz kabuklarından oluşan bir zeminle
oturtulması olmuştur. Pisa kentinin lagün üzerinde olması ve alüvyonlu toprağı,
inşaatlar için zayıf bir zemin oluşturmaktadır. Bu da tasarımın önüne geçen ana
temel unsur olmuştur. Savaşlardan ötürü
bir yüzyıl tamamlanmayı beklese bile, sonunda muhteşem bir mucize olarak
gözlere seyre gelmiştir…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Mucizeler Meydanının
görülmesi gereken önemli diğer yapıları; Katedral ve Vaftizhanedir. Beyazlar
içindeki tüm mimari yapılar, ana katedralin bir eklentisi olarak ortaya çıkmış.
Yani Katedral buranın ana yapısıdır.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Vaftizhane, Pisa’da
yaşayanların vaftiz edildiği yerdir. Dairesel formuyla dikkat çeken güzel bir yapıdır.
Döneminin en büyük vaftizhanelerinden olan yapı halen günümüzde de en büyük
yapılar arasında yer almaktadır. İç mimarisi güzel bir uyum içerisindedir. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>İçerisinde akustik ses gösterileri yapılmaktadır
ve muhteşemdir! Umarım denk gelirsiniz </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><span style="mso-char-type: symbol; mso-symbol-font-family: Wingdings;">J</span></span><span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Bir başka dikkat çeken yapı
ise Campo Santodur. Anıt mezardır ve Kutsal Alan anlamına gelmektedir. Burada
birçok lahit ve Roma döneminden kalma heykeller yer almaktadır. Yapı içindeki
en önemli alan, özel bir odada ziyarete sunulan <span style="mso-bidi-font-weight: bold;">Triumph of Death</span> freskidir.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Son olara şapelden<span style="color: black; mso-themecolor: text1;"> bahsedelim. Sinop’a Şapeline eğer diğer yapılardan birine bilet aldıysanız buraya ücretsiz gi</span>riş
yapabiliyorsunuz. Büyük bir müze olmamakla birlikte içerisinde sergi ve önemli
freskleri barındırmasıyla görülecek yerler listenize ekleyebilirsiniz...<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Ben gündüz ve gece ziyaret
fırsatı bulduğum Pisa’yı İtalyanın en sembolik yeri olmasından dolayı da çok
severim. Gece nüansı sessiz sedasız bakış atan bir kız çocuğu gibi karşınızda
göz kırpsa da; sizi şair etmemesi elde değil… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Ozaman Pisa’ya yazalım ve
ona içelim 😉<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">‘’Bir nehrin uzun uzun kıvrılan
siluetinin yansımasıyız aynada,<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Ellerimiz kavuşmayı
bekleyen şehirler misali ardımızda.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Aşkı; <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>gök kubbeye dikmeye çalışan bir yol var sanki
gökyüzüne,<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Ama eğilmiş her yanı,
hasret çoktan çökmüş bedenine…’’<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Jess, Temmuz 2018<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , "sans-serif"; font-size: 12.0pt; line-height: 115%;">Sevgilerr<o:p></o:p></span></div>
<br />Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-50130368026636773722018-06-30T13:00:00.000-07:002018-06-30T03:15:55.651-07:00Aşksın çünkü...<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Bir bahar zamanıydı ruhumun ruhuna değişi... Yüzlerce günün ardına gelmiştin ne de olsa. Gözlerinin harelerinde yürüdüğün binlerce yolun izi, bana yansıyanıysa bir orman derini. Cebimde milyonlarca kelimemle dikilsem baharına, anlatamam bendeki seni zamanıma. Avcumun pusulasına yerleştirilmiş, kirpiklerinin kaç kez islattigini bilmeden sevdiğim bir zamandı gözlerin. Yüzündeki damlaların süzülürken çizdiği yollar;derin... Gözlerinin derininde hiç mevsimi bilmediğim koca bir şehir. Sokaklarının dolambacında bir çok kez yolunu gözledim. Biriktirdiğim onca sensizlikle avcuna gizlenmiş yüzlerce anlarının birine dahil olmayı beklediğim zamanlarım vardı benim. Ve Sırf bu yüzden, senin olduğunu bilmeden hasretine tünenip, derininde kaybolduğumu bilmediğin saatlerim var benim...</div>
<br />
Cok zaman bekledim seni....<br />
<div style="text-align: justify;">
Ve hic bilmeden hayal ettim. Onca özleme gebe bir çift göz şimdi bende. Ormanının derininde kaybolmaya çoktan yemin etmiş bir çocuk içimde. Ellerim dokunsa sanki bitecekmis gibi hissettiğim sensiz zamansızlıklar dolu bedenimde. Ruhumun hamurunda ise birtek senin bilmediğin koca bir sen... Ve Ellerinde yoğrulmaya hazır Ben...</div>
<br />
Çünkü ; aşık oldum ben 😊🦋<br />
<br />
Sevgiler...Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-27638808841910285252017-02-23T21:30:00.000-08:002017-04-02T11:59:04.926-07:00 s’’LOVE’’nya Aşkı-1<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Bir zamanlar Yugoslavya Sosyalist Cumhuriyeti'ne
dahil olan Slovenya 1991 yılında bağımsızlığını ilan
etmiştir. Ardından 2004 yılında Avrupa Birliği'ne katılan ilk ülkedir.
Nüfus olarak yaklaşık 2 milyondur ve bu nüfusun %15’lik kısmı başkent
Lübliana’da yaşamaktadır.<o:p></o:p></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Slovenya Slavca'da "Slavlar Ülkesi" anlamına
geliyor. Burada doğan veya yaşayan birine sorduğunuzda; sLOVEnya adında geçen
LOVE kelimesi ile, AŞK olarak da anıldığını duymamanız hatta hissetmemeniz
neredeyse imkansız oluyor. Taşlı yollarda birbirine kenetlenmiş çiftleri
görünce aşkın ne kadar değerli ve sevginin vermeye ne kadar meyilli olduğunu
hissettiğiniz bir ülke oluverir burası. Çoğu yer aşkı anlatır, ama burası aşkı
yaşatır diyelim ve gelelim bu güzel ülkeye dair izlenimlerimize </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 13.5pt;">:)</span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "wingdings"; font-size: 13.5pt;"><br /></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Öncelikle başkent Lübliana’ya, Schengen Vizeniz var ise, THY ile direk ve
oldukça da ucuz uçuşlar ile (takip edildiğinde gidiş-dönüş 250 TL Civarı) 2-3
günlük, kaçamak nefes aralarında gidebileceğiniz bir yer burası… Hava alanı
göreceğiniz en küçük ve minimalize edilmiş hava alanlarından biridir. Şehre
oldukça yakındır. Önceden rezervasyon yaptığınız shuttle sistemi ile
gideceğiniz ev ya da adresin kapısına direk 10 Euro karşılığı bırakılma lüksü
içinde olmak paha biçilemez elbette </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 13.5pt;">;) </span><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Ama
rezervasyonunuz yok ise ek bir araç hep bulunmakta ve aynı şekilde varış
noktanızın adresini şoföre sunduğunuzda yarım saat 40 dakika içinde merkezde
hatta evinizdesiniz demektir… Ayrıca otobüs firması da bulunuyor. 7 Euro ile
otobüs ile tren istasyonunun orada iniyorsunuz ve bu demek oluyor ki
merkezdesiniz. Çünkü şehir küçük, hatta bir uçtan bir uca yarım saate
yürürsünüz bile </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 13.5pt;">:) </span><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Ben kalacak yer için burada da
AirBNB kullanıyorum. Çünkü oldukça yaygın. Şehir merkezinde ev ya da oda
konusunda şanslı alternatifler sunan bir yer burası. Evi seçerken tren
istasyonuna yakın seçerseniz hem merkezden kopmamış oluyorsunuz hem de
otobüsler buradan kalktığı için sabah erken saatlerde çevre illere giderken
rahat etmenin keyfini çıkartıyorunuz ;)<o:p></o:p></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<o:p></o:p></div>
<div align="center" style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm; text-align: center;">
<o:p></o:p></div>
<div align="center" style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm; text-align: center;">
<span style="color: black; font-size: 13.5pt;">Tabi ki direk tarihi merkezde olan iyi 3-4
otel de bulunmaktadır. Bunlardan önerebileceklerim arasında hava alanı servisi
bulunan; Grand Hotel Union Business (<span class="apple-converted-space"> </span><a href="http://grandhotelunion-ljubljana.h-rez.com/">http://grandhotelunion-ljubljana.h-rez.com</a>),
Central Hotel (<a href="http://www.centralhotelljubljana.com/"><span style="text-decoration: none; text-underline: none;">http://www.centralhotelljubljana.com</span></a><span class="apple-converted-space"> </span>), Best Western Premier Hotel
Slon (<span class="apple-converted-space"> </span><a href="https://www.bestwestern.com/">https://www.bestwestern.com</a><span class="apple-converted-space"> </span>). Daha uygun alternatif olarak; City
Hotel Ljubljana (<span class="apple-converted-space"> </span><a href="https://www.cityhotel.si/">https://www.cityhotel.si/</a><span class="apple-converted-space"> </span>) ve<span class="apple-converted-space"> </span><a href="http://www.booking.com/">www.booking.com</a><span class="apple-converted-space"> </span>üzerinden ulaşabileceğiniz birçok
hotel ve hostel grubu da yer almaktadır.<o:p></o:p></span></div>
<div align="center" style="margin-bottom: .0001pt; margin: 0cm; text-align: center;">
<span style="color: black; font-size: 13.5pt;"><br /></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Otelinize ulaştığınızda zaman kaybetmeden kendinizi taşlı ve dolambaçlı
yollara atacağınıza eminim </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 13.5pt;">;)</span><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;"> Slovenya iklim
açısından soğuk ve yağmurlu. Dolayısıyla gideceğiniz zamanı tercih aralığınıza
göre belirlemek en doğrusu. Amma velakin ben burayı kışın da sevdim. Soğuk,
karlı ama hala aşk dolu! Yani bir kere burada Julian Alpleri var! Doğanın
merkezi… Kışın ya da yazın dağ sporları her daim yapılmakta. Kışa uygun kayak
sporları elbette mevcut. Hatta 1 saat aralıkla kaçacağınız alternatifler de
mevcut. Tabiki yazın ve baharın güzelliği arka plana itilemez. Amacınız
yürümek, gezmek ve dolaşmak olunca en güzel mevsim bahar aylarında nisan ortası
ve mayıs, ya da yaz aylarında olmakta. Lübliana’nın yanında, Koper, Maribor,
Piran, Kranj, Bled, Bohinj, Portoroz, Postajna,Ptuj gibi muhteşem yerler
yanında komşu ilkelere yakınlığı dolayısıyla; Zagreb ve Trieste gibi turistik
yerlere gidebilme imkanına sahipsiniz. Slovenya’nın resmi dili Slovence
olmasına rağmen; İtalyanca oldukça yaygın konuşulmakta ve İngilizce herkes
tarafından ileri düzeyde biliniyor. Yemekler açısından da İtalya, Avusturya ve
Hırvatistan’dan etkilenmesi yüzünden karışık bir menü servisi sunmakta.</span><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;"> Ama ağırlıklı
olarak etçil beslenme tipi görüldüğü söylenebilir.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;"><br /></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Ülkenin başkenti- İstanbul’dan direk uçuşu gerçekleştirdiğiniz- Lübliana,
küçük ama oldukça güzel bir şehir. Kulağınızda Indila - Dernière
Danse çalarken, hafif rüzgar eşliğinde kendinizi taşlı yollardaki
karelerin sayısını sayarken bulursanız; Lübliana’dasınız
demektir… Buradan birçok rotaya ulaşacağız, ama ilk hedefimiz şehir
içi…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;"><br /></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-OQll2xTrTqY/WKyMP_CgeSI/AAAAAAAALMk/_01mJtt8z_g2onpYUAo87eEh7kTVtQ9vACLcB/s1600/IMG_20161125_083633.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="318" src="https://1.bp.blogspot.com/-OQll2xTrTqY/WKyMP_CgeSI/AAAAAAAALMk/_01mJtt8z_g2onpYUAo87eEh7kTVtQ9vACLcB/s320/IMG_20161125_083633.jpg" width="320" /></a></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<br /></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<br /></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Lübliana denince akla ilk gelen şey Ejderha Köprüsü
oluyor. Şehrin Ljubljana Nehri’nin iki kısmına kurulmuş olması ve tepede bir de
kalesinin olması ilk göze çarpan kısımlardan. Toplamda 3 adet köprü var ve
bunlara 3 kardeş köprüler de deniyor. Bunlardan ikisi trafiğe açık, diğeri sadece
yayalar tarafından kullanılıyor. Ejderha Köprüsü’nün efsanesine gelince; vakti
zamanında Yunan kahramanlardan Jason, Kral Aites ile savaşıp onu yendikten
sonra, aşık olduğu kadın ile güneye gitmeye karar verir. Güneye giderken
Ljubljana’ya geliyor ve nehrin kıyısında onu dev bir ejderha bekliyor. O’da
ejderha ile savaşıp, onu öldürdükten sonra buraya yerleşen ilk insan
oluyor </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 13.5pt;">:) </span><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Bundan sebep köprünün iki yanında
metalik yeşil renkte dragon heykelleri bulunuyor. Efsane böyle olsa da şüphesiz
Slovenyalı Mimar Joze Plecnic’in başarısı yadsınamaz. Kendisi Prag ve Viyana’da
da birçok eser ve baş yapıtın imzacısıdır…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Köprüden çıkınca kendinizi Presen Meydanı’nda buluyorsunuz. Presen
Slovenlerin şairidir. Milli şair olması sebebiyle de heykelin yüzü bir binaya
bakmaktadır. Yani Wolfava sokağındaki 4 numaralı eve… Burada da bir kadın büstü
kendisine doğru bakıyor. Zamanında sevgilisine, yani Julija’ya okuduğu şiirleri
anımsatmak adına heykeller bu şekilde yerleştirilmiştir. Yani her şey AŞK için
;) Presen’in sırtını verdiği Red Church diye anılan Fransız Francinkansa
Kilisesi de şehre müthiş bir renk ve hava katmakta. Gün batımlarında, şehrin
fotolarında kırmızı bir çiçek gibi göz kırpar vaziyette sizi bekliyor olacak…<o:p></o:p></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Meydandan 2 taraflı yol boyunca hangi yöne giderseniz gidin bol bol kafeler
ve renkli dükkanların canlılığına şahit olacaksınız. Yani iki kıyıda cıvıl
cıvıl. Pazar günleri nehrin kıyısında kurulan antika pazarı ise beni benden
alan yegane nokta </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 13.5pt;">:)</span><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;"> Vaktiniz olursa uğrayın derim ;)
Buraya gelirken önemli buluşma noktası olan Carniolan Çeşmesini de görmüş olursunuz.
Bu noktada WİFİ ücretsiz, bir dipnot ekleyelim… Sağa doğru kıvrılan sokakta
siyah renkte görülen bina şehrin kütüphanesi. Siyah renkte olmasının tabiki bir
anlamı var… Kitaplara ulaştıkça aydınlanmakta içerisi. Ne diyelim yolumuz hep
kitapla dolu ve hep aydınlık olsun… Burada belediye binası ve Katedralde görülüyor.
Barok tarzı ve güzeldir… Zaten orta çağ barok tarzı şehre hakim. Belkide
zamanında İtalyanların burayı istila etmiş olması da etkili olabilir…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Burası oldukça güvenli bir ülke. Suç oranı yok
seviyede olduğundan dolayı, dışarıda 1 polis dahi göremezsiniz. Gece 3’te çıkıp
yürüseniz, hiçbir güvenlik korkusu yaşamadan yerinize ulaşıyorsunuz. Bundan
dolayıdır ki bu ülkede resmi ulaşım aracı olan OTOSTOP caiz olmakta </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 13.5pt;">;) </span><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Diğer yazımda
bununla alakalı bilgileri de paylaşacağım…<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Şehri gezmenin en güzel yolu kesinlikle bisiklet kiralamak. Hem ucuz hem
rahat… Öncelikle istediğiniz bisiklet noktasından alıp, şehir içindeki
istediğiniz noktada bırakabiliyorsunuz. Kayıt ve daha fazla bilgi için: </span><a href="http://en.bicikelj.si/"><span style="color: blue; font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">http://en.bicikelj.si</span></a><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;"> adresinde ön formu
doldurup gerekli bilgileri okumanız yeterli </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 13.5pt;">;)</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<br />
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Ljubljana Kalesi’de mutlaka görülmesi gereken
yerlerden… Zaten kuş bakışı şehri göreceğiniz bir noktada. Şehrin her
köşesinden görülmekte… Buraya yayaların kullandığı çok keyifli bir yoldan
çıkabileceğiniz gibi, teleferik ile de 5 Euro karşılığı sizi havalara uçurmaya
yetiyor. Sağlığınız el veriyor ise biriyle çıkıp, biriyle inin ki iki kısmın da
keyfini sürün ;) Kale 12. Yy da inşa edilmiş ve buranın ilk kent merkezi
orasıymış. İçeride 3D bir de tanıtım filmine denk geleceksiniz. Şimdiden
keyifli izlemeler...<o:p></o:p></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Gezilmesi gereken bir diğer önemli yerler arasında Metalkova ve Tivoli
Parkı yer almakta. Öncelikle park çok büyük bir alanda ve şehrin içinde olması
sebebiyle Slovenya’nın neden 2016 yeşil alan ödülüne layık görüldüğünü açıkça
anlatıyor. Park girişinde Çağdaş Sanat Müzesi’nin önünde bir tank da
göreceksiniz. Parkta yürüyüş parkurları, basketbol sahaları ve tenis kortları
bolca bulunuyor. Buradaki herkes yeşili, yani doğayı koruyor. Keyifli bir sabah
yürüyüşü için ideal noktadır...<o:p></o:p></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/---3bse1FX8Q/WKyMgsdUXGI/AAAAAAAALMw/yJGbSppo1NEliEHb5GpZ7iOmeS4piUqPwCLcB/s1600/IMG_20161127_154714.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="241" src="https://4.bp.blogspot.com/---3bse1FX8Q/WKyMgsdUXGI/AAAAAAAALMw/yJGbSppo1NEliEHb5GpZ7iOmeS4piUqPwCLcB/s320/IMG_20161127_154714.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify;">
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Metalkova ise asi gençliğin parti alanı olarak meydana çıkmış. </span><span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Zamanında orduya
ait olan bu yeri, asi bir gençlik duvarlarına grafitiler çizerek, farklı
konseptler ile parti alanına çevirmişler. Şuan da gençlerin parti ve eğlence
alanı olarak kullanılmaktadır. Kesinlikle görmeniz gereken yerler arasında.
Vaktiniz olursa da gece de görün derim ;)<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Gece demişken tüm kafelerde saat 24.00 sonrası alkol yasak. Bu yasak
marketlerde 21.00’da başlamakta… Bundan önce istediğiniz yerde oturup, keyif
yapabilirsiniz. Union ve Lasko biraları fazlaca tüketiliyor. Alkol oranlarını
sorup seçmenizi tavsiye ederim ;) Manzaralı bir yer isterseniz 10 numara adlı
mekan tam size göre…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Buranın mutfağı başta belirttiğimiz gibi çevre
ülkelerden oldukça etkilenmiş… Örneğin Avusturya’nın elmalı turtası, İtalya’nın
risottosu gibi birçok ürün yelpazesi tanıdık gelecek. Vejeteryan bir kişi için
ne yazık ki uygun olan çok az yer var. Kraski prsut(İtalyan yemeği), Struklji
ve Idrian Zlikrofi (Hırvat kökenli patetes köftesi), Jota gibi yemekler efsanelerden.
Ama restoranlar oldukça pahalı… Buranın en güzel keki Potika’dan yemeden
dönmeyin derim </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 13.5pt;">:)</span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<br /></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">İlginç bir olay da; sadece kahve istediğiniz de
Türk Kahvesi getirilmektedir. Farklı kahveler için belirtmeniz gerekir…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt; text-align: center;">Sonraki yazıda çevre yerlere doğru keşfe devam…</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Şimdilik herkese sevgiler…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="font-family: "times new roman" , serif; font-size: 13.5pt;">Jess<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal">
<br /></div>
</div>
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com24Ljubljana, Slovenya46.0408291589352 14.4717407226562545.8645561589352 14.14901722265625 46.217102158935205 14.79446422265625tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-4635376690211733962016-11-30T22:30:00.000-08:002016-11-30T11:39:47.076-08:00Venedik Günlükleri 2 : Ye, Sev ve Dua et…<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">'' Ye, Sev ve Dua Et '' üçlü notası ile, elinize
pusula misali haritasını çizen bir şehirde tabiki aşk ve aşka dair yaşanmış
çizgiler mevcuttur. Kimi alınlara nakşedilmiştir, kimi bir dua ile avuç içinize
serilir, kimi ise yağmur ile asırlar öncesinden süregelen bir rüzgar olup
teninizi okşayıverir… Bende alnımı okşayıp, yol haritasını çizen narin yağmur damlalarıyla
avucumu şenlendirip, Ahlar köprüsünde el açıyorum… Kim bilir belkide efsane doğrudur
diye bir dilek tutup, Fondaco dei Turchi, başka bir deyişle Türk Hanı’na doğru
yola çıkıyorum. Büyük Kanal’da, San Marcuola İstasyonu’nun hemen karşısında,
13. yy’da Giacomo Palmier tarafından inşa edilmiş bir saraydır burası.</span> <span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">1381 yılındaysa Venedik Cumhuriyeti tarafından Ferrara Marki
Niccolo II d’Este için satın alınmıştır. Ardından adından da anlaşılacağı üzre 18
ve 19. yüzyıllarda ise burada bulunan Osmanlı nüfusuna hizmet etmiştir ve Türk
tüccarları tarafından kullanılmıştır. Yapı Bizans ve Venedik’in asıl mimari
yapısı olan Gotik tarzda yapılmıştır. İki sıra kemerli bir cephe içermektedir. </span><span class="apple-converted-space"><span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"> </span></span><span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Türk
tüccarlarının bu sarayı ticaret merkezi olarak kullanmaya başlamalarından sonra,
binaya bir cami ve hamam inşa etmişlerdir. Böylece sarayın mimarisini kısmen
değiştirmişlerdir. Ayrıca 1860-1880 yılları arasında yapılan restorasyon
çalışmaları esnasında sarayın üst kısmına kubbe biçimde eklemeler yapılmış,
çatı görünümü değiştirilmiş ve iki yakasında kuleler yükseltilmiştir.
Restorasyon sonrasında Türk Hanı olarak bilinen saray, günümüzde Museo di
Storia Naturele (Doğa tarihi müzesi) olarak kullanılmaktadır. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="background-color: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-D9C5JFpvEKk/WD8gxhIdLRI/AAAAAAAALFY/xFd2e1hgP2wlMNaktP6pHthNqNcqxs9TQCLcB/s1600/14072809_298669893839006_988851696_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://1.bp.blogspot.com/-D9C5JFpvEKk/WD8gxhIdLRI/AAAAAAAALFY/xFd2e1hgP2wlMNaktP6pHthNqNcqxs9TQCLcB/s400/14072809_298669893839006_988851696_n.jpg" width="400" /></a></div>
<span style="background-color: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"></span><br />
<span style="background-color: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><span style="background-color: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><br /></span></span>
<span style="background-color: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Venedik’te Gotik tarzda inşa edilen diğer bir
önemli saray ise 9. Yy da inşa edilmiş olan Palazzo Ducale’dir. Saray Venedik
Düka'larının köşküdür. Aslında Venedik Cumhuriyeti’nin yüksek yetkilisi Doge’un
evi olan bu sarayın asıl inşa amacı şatodur. Buradan Venedik Cumhuriyetini
yönetilmiştir. Birçok kez yangınlar çıkmış ama yıkılıp tekrar yapılmıştır. </span><span style="background-color: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">1923 yılında müzeye dönüştürülen yapı günümüzde Fondazione Musei Civici di
Venezia’ya bağlı olan 11 müzeden biridir. Porta della Carta (Kağıt kapısı) 15.
yüzyıldan kalma bu gotik parçalardan biridir. Bu adın verilmesinin nedeni Doge’un
emirlerinin buraya asıldığının düşünülmesidir. Ziyaret güzergahı üstünde Altın
Merdiven görülebilir. Düklerin odalarında çeşitli sergiler
ziyaret edilebilir. Jacobo Bassano imzalı Kenan’a Dönen Yakub ve Veronese
imzalı Europe’nın Kaçırılışı eserleri de Palazzo Ducale’nin
mücevherlerindendir. Elçilerin kabul edildiği Sala del Collegio, önemli
kararların mekanı Sala del Senato, toplantı odası Sala del Consiglio die Dieci
ve daha birçok önemli nokta ziyarete açık durumdadır.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Birde meraklılarına dip not; Casanova’nın 500
yıllık hücresini ve çatı kısmını görüp onunla geçmişe doğru uzun bir yolculuğa
çıkıp, hatta sizi ikna ederse; ki muhtemelen edecektir; buradan onunla birlikte
kaçabilirsiniz :))) Burası San Marco Meydanında olduğundan gezilecek kısımlarda
ön sıraya eklenebilir. Ancak mutlaka ya detaylı bir araştırma ile gezin ya da
rehber eşliğinde ziyaret edin derim ;)<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-SfHNWuJxaUY/WD8gvC1BtfI/AAAAAAAALFU/OYsCJiVk4bETUaXiuuLyyjDKb9rayRcMACLcB/s1600/14128740_1307886865918923_186207797_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://3.bp.blogspot.com/-SfHNWuJxaUY/WD8gvC1BtfI/AAAAAAAALFU/OYsCJiVk4bETUaXiuuLyyjDKb9rayRcMACLcB/s400/14128740_1307886865918923_186207797_n.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: normal; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Büyük Kanal’ın tam karşısında parıldayan Santa
Maria Della Salute Bazilikasıdır. Yarışma yapılarak dizayn edilmiştir ve
aslında hala önemi büyük bir kilisedir. 17. yy’da Venedik halkının üçte
ikisinin vebadan ölmesinin ardına yaptırılan Veba Kiliselerinden bir tanesidir.
Meryem anaya ithaf edilerek inşa edilmiştir. Barok sitili ile yapılan kilisenin
mimarı yarışma ile seçilmiş olup, Venedik Senatosu tarafından 66 kabul, 2
çekimser ve 29 karşıt oyla kilisenin dizayn yetkisini 26 yaşındaki Baldassare
Longhena olmuştur ve ölümünden önce tamamlanmıştır. Ayrıca, 21 Kasım günü yılda
bir defa olarak Meryem Ana'nın tanıtım festivali olarak Festa della Madonna della Salute olarak
bilinen bu festivalde, vebadan kurtuluşa bir şükran borcu olarak San Marco
meydanından kiliseye saflar halinde yürünür. Bu olay Büyük Kanalı özel olarak
dubalar ile hazırlanmış olan köprü üzerinden geçilerek yapılır ve bu Venedik'te
hala önem arz eden ziyaretlerdendir.<o:p></o:p></span></div>
<div style="background: white; margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
<span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Saraylardan devam ederken Büyük kanalda Ca’D’Oro ‘yu yani Altın Evi atlamak
tabiki olmaz. Tam ismi Palazzo Santa
Sofia’dır.</span><span style="color: #252525; font-family: "arial" , sans-serif; font-size: 10.5pt;"> </span><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif;"> Büyük
Kanal’daki en eski ve en güzel saraylardan biri olarak kabul edilir. Duvarlarının
yaldızlanması ve krom rengi kaplı olması dolayısıyla Ca' d'Oro yani Altın Ev olarak
bilinir. Saray 1428 ve 1430 yılları arasında Contarini ailesi için inşa edildi,
bu aile 1043 ile 1676 yılları arasında Venedik'e, sekiz Venedik ve Cenevoza
dükası sağladı. Seçilme üzerine, her bir yeni düka kendi sarayını terk etti ve
Venedik ve Cenova Dükası Sarayı'nda ikametgah yeri aldı. Ca d'Oro nun mimarları
Giovanni Bon ve onun oğlu Bartolomeo Bon'du. Bu iki heykeltıraş ve mimarın işi
Venedik'te Gotik mimariyi örnek teşkil ettirmekti. Bu mimarlar, Venedik ve
Cenova Dükası Sarayı ve özellikle Porta della Carta ile onun anıtsal heykeli
Solomon'un yargısı ile en iyi şekilde biliniyorlardı. Ca' d'Oro nun Büyük Kanal
üzerindeki ön tarafı Bon'un Venedik çiçeksel gotik stili tarzında inşa edildi. </span><span style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Venedik Gotik stili dış görünüşte Bizans Mimarisidir. Ca' d'Oro'nun giriş zemininde bulunan
sütünlu kısım ile kanaldan doğruca giriş salonuna geçilir. Bu sıra sütunlar üzerinde balkonla çevrili olan ana salonun bulunduğu
birinci kat yer alır. Bu balkondaki sütunlar ve kemerler Korint sütun başlığına
sahiptir. Bunun üzerinde bulunan katta da daha küçük dizaynda tertip edilmiş
balkon bulunur. Sarayı basitçe tarif etmek gerekirse, Orta Çağ kilisesi ve İslam Fas mimarisi mabedi arasındaki köprü gibidir. 1797 yılında cumhuriyetin çöküşünü takiben, saray birkaç
defa sahip değiştirdi. 19. yy’da bir dansçı tarafından satın alındı ve iç
avludaki gotik merdiveni kaldırdı ve ayrıca avluya bakan çok süslü balkonları
tahrip etti. </span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">1922 yılında saray, onun son
sahibi tarafından vasiyetle devlete geçti. Saray halen bir galeri olarak
halka açıktır. İçerisinde birçok resim ve Rönesans heykeltıraşlarının
çalışmalarını görebilirsiniz.</span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Venedik’te en önemli
müzelerden biri olan Accedemia Gallerie ise gezilecek yerlerin başında
gelmektedir. Accademia köprüsü altında bulunan ve 1750’li yıllarda resim,
heykel ve mimari okulu olarak kurulan yapıdır. Kuruluş amacı, Venedik’i de
Firenze, Milano, Bologna gibi resmi sanat merkezlerinden biri haline
getirmektir. Günümüzde Accademia Gallerie’de Tiziano’dan Pieta, Mantegna’dan
Aziz George, Tintoretto’dan Aziz Markos’un Kaçırılışı gibi ünlü eserler
görülebilir. Kısacası tam bir sanat şöleni yaşatmaktadır. İlgililerine
duyurulur ;) <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Zamanında Venedik
cumhuriyetinin yahudileri yolladığı Venedik Gettosu da önemli yerlerden biridir. Günümüzde
Venedik’te yer alan en fakir yerlerden biridir. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Venedik Ca’
Rezzonico Sarayı’da, </span><span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Venedik’te kanalın sağ
kıyısında yer alan oldukça güzel bir saraydır. Saray zamanında Bon ailesi
tarından kullanılan bir evmiş. Sarayın en büyük özelliklerinden biri de
yüzyıllarca önemli insanlara ev sahipliği yapmıştır. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Venedik Frari
Santa Maria Gloriosa Bazilikası da Venedik’te gezilecek önemli bazilikalar</span><span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">dan biridir. Bazilikanın içerisinde oldukça değerli heykeller
ve resimler yer almaktadır.<o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Venedik Santa
Maria dei Miracoli Kilisesi başka bir deyişle Mermer Kilise, </span><span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Rialto köprüsünün yakınında küçük bir 15. yüzyıldan kalma bir
kilisesidir. Bu kilisenin diğer adının mermer kilise olmasının nedeni ise
duvarlarının renkli mermerle kaplı olmasıdır. Listeye eklenecek yapılardandır…<o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Venedik Ca’
Pesaro Sarayı’da burada </span><span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">önemli bir yere sahiptir. Saray
1710 yılında Gian Antonia Gaspari tarafından tamamlanmıştır. Saray günümüzde Venedik modern sanat müzesi olarak
kullanılmaktadır. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Venedik Chiesa
di San Zaccaria Kilisesi’de 15. Yy dan kalma en güzel ve özel Rönesans
kiliselerindendir. Mutlaka görülecekler listesine eklenmelidir. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Venedik Chiesa
della Madonna Dell’Orto Kilisesi de 14 yüzyıldan kaşan önemli bir yapıdır.
İçeride Meryem Ana ve Bir Çocuk heykeli bulunduğundan ziyaret amacını özel
kılmaktadır.<o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Venedik Santi
Giovanni ve Paolo Kilisesi ise farklı bir yönden önemlidir. </span><span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Kilise Venedik’in en büyük kiliselerinden biri olmasının
yanında, bir çok kralın cenaze töreninin burada yapılmış olması kiliseyi bir
mabet alanı yapmıştır. İçerisinde 25 adet kral mezarı yer almaktadır. <o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Bol bol köprüler kurup,
gülümsemeler ile gününüzü ısıtacağınız bir şehrin kalbinde, kalp ritminizi
arttıran anıların birikmesi tabiki kaçınılmaz… Çünkü ilk başta dediğimiz gibi sebepsiz aşık
olmuş hissine kapılıp, sessizce size göz kırpıp kendine çeken sokaklarda
eskitiyorsunuz adımlarınızı… Geçmişin içinde geçmiş oluyorsunuz bir nevi… Siz
arkanızdan sessizce yaklaşan, maskeli bir yüzün ardına sığınmış Casanova’yı araya
durun, ben bir sonraki yazıda ne yeriz ne içeriz onu hazırlayayım;)<o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Sevgiler ;)</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><br /></span></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="background: white; font-family: "tahoma" , sans-serif;">Jess</span></div>
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com19Venedik, İtalya45.4408474 12.31551509999997145.0840994 11.67006809999997 45.797595400000006 12.960962099999971tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-3282592618781488532016-11-29T15:30:00.000-08:002016-11-29T11:01:31.640-08:00Venedik Günlükleri 1 : Denizin Kulağında sessizce söyleniyor şarkılar...<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">M.Ö. 10.yy’la
dayanan; Gel-gitlerin, denizin kulağına yavaş yavaş yok oluşunu anlatan bir
şehir burası aslında. Tuvaller ile renklerin aşkına şahit olan, yüzlerce
ressamın fırça darbelerinin sureti ile adını düklere adayan bir nota gibidir.
Birbirinden kanallar ile ayrılmış 118 adanın, Adriyatik denizinde yüzen bir
gondoludur çizmenin ardına sığınan... <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-ms97ljaW3QY/WD1J_IZaezI/AAAAAAAALFE/V4DlC0LncjIE37XBBwUnx2scC3zdCnqtACLcB/s1600/14515883_1773249826247607_2930502120736030720_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://2.bp.blogspot.com/-ms97ljaW3QY/WD1J_IZaezI/AAAAAAAALFE/V4DlC0LncjIE37XBBwUnx2scC3zdCnqtACLcB/s320/14515883_1773249826247607_2930502120736030720_n.jpg" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">‘‘Venedik
batıyor’’ söylemden öte bir gerçek. Her yıl 2mm civarında batmaktadır.
Muhtemeldir ki biz yok oluşunu görmeyeceğiz, ama yine de en kısa zaman
diliminde görmek için sebepler arasına yazıp, soluğu orada da içimize
çekebilmek adına bir neden olsa gerek ;)<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Venedik, Veneto
Bölgesi’nin başkentidir. Şehirde Treviso ve Marco Polo olmak üzere iki hava
limanı bulunmaktadır. Uluslararası uçuşlarda ‘’Marco Polo’’, Avrupa arası
uçuşlarda ise Treviso Havaalanı kullanılmaktadır. Kaptığınız bir bilet ile
İstanbul’dan direk uçuş ile yaklaşık 2.30 saat sonra, Deniz Kulağı ya da başka
bir deyişle Lagoon bataklığı boyunca uzanan, Po ve Piave nehirlerinin deltaları
arasına kurulu bu güzel şehre ulaşabiliyoruz. Güler yüzlü ve sıcakkanlı
insanların ‘’Buongiornooo’’ diye seslenerek sizi karşılaması da mıknatıs
özelliğinin bir yansıyış şeklidir. Mıknatıstır çünkü, bir kez gidince, bir
nefes çekince artık bağımlısı olacaksınız demektir </span><span style="background: white; color: #222222; font-family: wingdings; font-size: 12.0pt;">;)</span><span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"> Uçaktan inince küçük bir havalimanı ile karşılaşsanız da ,
Venedik büyük duygulara gebe olacak tek şehirdir belki de yeryüzünde. Sebepsiz
aşık olmuş hissiyatı ile sokaklarında dolaşacağınızın baştan teminatını
imzalayıp, şehre adım atabilirsiniz…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Havaalanından
Venedik’e ulaşım için öncelikle nereye gideceğinizi iyi bilmeniz gerekir.
Burada ulaşım için taxi harici 2 yol vardır. İlki Veneto bölgesinde sıkça
kullanılan ACTV’nin otobüsleri, diğeri ise Alilaguna’nın botlarıdır. Marco Polo
Havaalanı-Venedik arası ulaşımın birinci tercihi otobüslerdir ki direk
havalimanı çıkışında bulunmaktadır. Çıkışın, Exit B’nin yakındaki Line 5 hattı
sizi çizmenin ardına sığınan kısımdan alıp, direk lagünün üzerine yapılmış olan
yol (ki tek yoldur) vasıtası ile 20 dakika gibi bir sürede Venedik adasına
getirecektir. Otobüslerin varış durağı, adanın en batısında sayılabilecek
Piazzale Roma’dır ki aynı zamanda tren istasyonunun da merkezidir burası.
Burada Venedik içi ulaşımın da başlangıç noktasıdır. Artık Venedik’tesiniz ve
Venedik’in asıl ulaşım aracı olan vaporettolar ile dilediğiniz yere
gidebilirsiniz </span><span style="background: white; color: #222222; font-family: "wingdings"; font-size: 12.0pt;">:)</span><span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"> Venedik’in içinde gideceğiniz belirli bir yer var ise otobüs
hatlarından kendinize uygun olanı da seçebilirsiniz. Rota ve bilgiler için;
tren istasyonunun önündeki information noktasından bilgi edinebilir ve
kalacağınız süre boyunca kullanabileceğiniz biletlerinizi de edinebilirsiniz.
Ki Venedik kart bunun için en uygun olanıdır. Bununla ücretsiz
kullanabileceğiniz ulaşım hatları ile ziyaret edebileceğiniz birçok Kilise ve
Galaride bulunmaktadır. Kalacağınız yer daha çok ucuz olduğu için tercih edilen
Mestre Bölgesi ise, havaalanından otobüsler ile direk gidebiliyorsunuz. Bunun
için kalacağınız otele göre, ACTV’nin 4, 15 ve 45 nolu otobüslerini kullanabilirsiniz.
Böylece Mestre veya tren istasyonuna gidebilirsiniz. Diğer bir yol ise ilk
bahsettiğimiz Alilaguna’nın botlarıdır. San Marco Havaalanı’ndan kalkan üç tane
Alilaguna botu var. Bunlar Linea Blu, Linea Arancio ve Linea Rossa; ki ulaşım
haritalarında B, A ve R olarak gösterilmektedirler. Alilaguna hatları ile
ilgili daha detaylı bilgiye; '' </span><u style="font-family: tahoma, sans-serif; font-size: 12pt;"><span style="color: blue;">http://www.alilaguna.it/en/lines/line-timetables</span></u><span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"> '</span><span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">'</span><span style="background-color: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"> sitesinden
ulaşabilrisiniz. Otel veya gitmek istediğiniz yerin konumuna göre detaylı bilgiyi alarak,
hattınızı seçebilirsiniz… Kalınacak yer açısından Mestre Bölgesinde ucuz oluyor
dense de, hemen hemen aynı fiyatlara Venedik’in kalbinde kalabileceğinizi not
edin ve araştırın derim. AirBNB ve Booking yeterince yeterli sitelerdendir.
Özellikle otel fiyatlarına stüdyo daireler de bulabileceğinizi unutmayın derim
;)</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Çizmenin
ucundan, denizin kulağına, başka bir deyişle lagona ulaşınca; artık dükler ile
el ele verip, köprülerde aşklara şahit olup, maskeli yüzler ardına gizli
suretler ile karşılaşmaya başladınız demektir… Ayrıca bu yıl, 11 ila 28 şubat
arasında, karnavala gelirseniz; kim bilir belki beraber dans bile ederiz ;)<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-4I1JSfsyA0U/WD1J_JzxrGI/AAAAAAAALE8/IXtDz7EMnQEy8zPGNvGyLWCeunyYvjSewCEw/s1600/14276659_981958818580191_1991506245_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="208" src="https://4.bp.blogspot.com/-4I1JSfsyA0U/WD1J_JzxrGI/AAAAAAAALE8/IXtDz7EMnQEy8zPGNvGyLWCeunyYvjSewCEw/s400/14276659_981958818580191_1991506245_n.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Venedik’te
gezilecek yerler arasında ilk sırada San Marco Meydanı vardır. Burada San Marco
Bazilikası ve Çan Kulesi (Torre dell’orologio ) meydanın en önemli yapılarındandır.
Bu tarihi yapılar Venedik İmparatorluğunun varlığını ve gücünü göstermektedir.
Meydan Venedik’teki en alçak noktalardan biri olduğundan, Ekim ve Mart ayları arsında meydana ulaşım yüksek
dalgalar nedeniyle mümkün olmayabiliyor. Ama benim gibi Venedik için köprü ve
sokakların hakkını vererek geziyorsanız hiçbir engeliniz yok demektir </span><span style="background: white; color: #222222; font-family: "wingdings"; font-size: 12.0pt;">J</span><span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"> San Marco Meydanı tarihi koluna takmış, size gülümseyen bir
kraliçe gibi aslında. Günümüzde meydanda yapılan çeşitli festivalleri, protestoları
ve renk katan güvercinleri görebilirsiniz. Manastır bahçesi olarak tasarlanıp,
yapılmıştır. Ancak sonra Venedik’in dini ve politik merkezi haline gelmiştir. Etrafında
şık restoran, kafe ve dükkanları görebilirsiniz. Bir soluklanma anına denk
gelen, ‘’doppio espresso’’ da farzlardandır </span><span style="background: white; color: #222222; font-family: "wingdings"; font-size: 12.0pt;">J</span><span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"> Dışarıdan ihtişamı ile selama çağıran ve
altından mozaikler ile bezenmiş San Marco Bazilika’sı 3 ana bölümden
oluşmaktadır. Alt kısımda beş kemerli mermer sütunlar görülebilirken, üst
kısımda ilahiyat ve kardinal ve savaşçı azizler heykeller, vardır. Orta kapının
üstünde muhteşem Romanesk kabartmaları mevcuttur. Girişte kıyafet kontrolleri
ve kısıtlamalarının yanında, sırt çantası ile gezilmesi, video ve fotoğraf
çekilmesi de yasaklar arasındadır. İçeride yaklaşık 10 dakika kadar bir süre
harcanmaktadır ve ilk giriş ücretsizdir. Yukarıdaki müze ve eşsiz manzarayı
izleyebileceğiz yerler ücretlidir; ancak totalde düşük bir fiyattır. Üstümüzde
şort veya kısa etek benzeri kıyafetler yok ise, emanete çantanızı bırakıp direk
girebiliyorsanız. Uygun kıyafetiniz yok ise ufak bir ücret karşılığı örtü
alabiliyorsunuz. Giriş kapısının üstünde iki resim bulunmaktadır ve Aziz
Marco'nun naaşının Mısır'dan kaçırılışını anlatmaktadırlar. 828 yılında, San
Marco'nun naaşı, Mısır'ın İskenderiye şehrinde bulunuyor. İtalyanlar naaşı
almak isteseler de, ne yazık ki Araplar
izin vermiyor. Venedik tacirleri, naaşı dilimlenmiş domuz etlerinin arasına
koyup, kontrol edilmeden geçirmeyi sağlıyorlar. Ve bu yolla Venedik'e
getiriyorlar. İçeride bulunan bronz atlar ise, dördüncü haçlı seferi sırasında getiriyorlar
(İstanbul, Venedikliler tarafından yağmalanıp alınıyor). Bu bronz atlar şu anda
en önemli sanat eserleri arasında yer almaktadır ve orijinali müze
bölümünde yer almaktadır. Buranın karşısında, 9. yy da inşa edilen, Campanile
di San Marco yani St. Mark Çan Kulesi, 97 metre yüksekliği ile şehirdeki en
yüksek yapılardan birisidir. 1900lü yılların başında nedeni bilinmeyen bir
sebepten dolayı çökmüştür. Sonra yeniden inşası tamamlanmıştır ve turistik ama
için kullanılmaya başlanmıştır. Hala yan yatmaya başlamasının önüne
geçilememiştir. Nedeni malum Venedik’in tüm yapılarında olduğu gibi, aslında bir
yok oluşun çanının sesidir. Manzarası ve
Katedral kubbesini seyre dalabileceğiniz muhteşem bir noktadır. Kule tüm
meydana hakim bir kartal misalidir. Zamanında Goethe’nin de ayak bastığı
yerden, meydanı izlemek de ayrı bir zevktir ;) <o:p></o:p></span><br />
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Havadan
izlerken, 13. Ve 18. Yüzyıldan beri etrafında oluşturulan 170 bin yapı ile ‘’S'’ şeklinde bir kıvrım oluşturup, dans eden bir kadın izlenimi veren Grand
Canal yani Büyük Kanal göz kırpar size. Buranın en önemli yapılarındandır. Zira
Venedik içi ulaşımın ana dergahıdır </span><span style="background: white; color: #222222; font-family: "wingdings"; font-size: 12.0pt;">J</span><span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"> Saint Mark Basin’den başlayıp, Santa Lucia
tren istasyonu yakınlarında biter. Yaklaşık 4 metre uzunluğunda ve etrafındaki
yapılara ve doğal koşullara göre genişliği de 30 ila 90 metre civarında
değişmektedir. Derinliği ise yaklaşık ola olarak 5 metre civarındadır. Trafik
özel botlar, su otobüsleri, su taksileri ya da meşhur gondollar ile
sağlanmaktadır.Gondol seyehati turistlerin ilklerinden olup, şarkı söyleyerek
Venedik tavaf edilmektedir. Ben her nekadar yürüyüp, ylları eskitmeyi tercih
etsem de, ömrünüzde bir kere yapılması gerekenler listesindedir. Kanal üç
köprüden oluşmaktadır. Bunlar; Ponte Delgi Scalzi, Rialto ve Ponte
dell’Accademia. Bu tarihi köprülerin yanına Calatrava adı verilen yeni bir
köprü de eklenmiştir. Kanallar o meşhur Venedik
fotoğraflarının mabet yeridir tabiki unutmadan ekleyelim ;) Burada yılda bir
kez “Regeta Storica” adı verilen bir organizasyon yapılır. İnsanlar eski
kıyafetleri girerek o günleri yad ederler… Önümüzdeki yıl 3 eylülde yapılacaktır.
İlgililerine duyurulur…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Antonio da Ponte tarafından 1602 yılında, beyaz
kalkerden inşa edilen, Ponte Dei Sospiri yani “Ahlar Köprüsü” olarak bilinen
bir köprü vardır ki hikayesi de ilginçtir. Seyre daldığınızda binlerce mahkûmun
karanlığa gidişini görürsünüz… Burada, mahkum edilenler bu köprüden son kez
geçerek hapse girerlermiş. Efsaneye göre Venedik’e son bir bakış mahkumlarda iç
çekişe neden oluyormuş. Köprüye bu isim, 19. yy’da, Lord Byron tarafından verilmiş.
Köprüde yer alan pencerelerden de çok küçük bir alan görülmektedir. Başka bir
efsaneye göre, bu köprünün altında, güneşin batışında öpüşen çiftlerin
aşklarının sonsuz veya ölümsüz olduğu inancı da vardır. Ayrıca burası Palazzo
dele Prigioni ve Palazzo Ducale’yi birbirine bağlamaktadır. <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-BPT8e1Pzo9w/WD1J_Ci7pyI/AAAAAAAALFA/phr44tn_OuMs0o3lzCLhzm9Ee6ayxZUPQCLcB/s1600/14294928_1776438102639198_747199258_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: left; float: left; margin-bottom: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-BPT8e1Pzo9w/WD1J_Ci7pyI/AAAAAAAALFA/phr44tn_OuMs0o3lzCLhzm9Ee6ayxZUPQCLcB/s320/14294928_1776438102639198_747199258_n.jpg" width="256" /></a><span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"> Köprüler ile birbirine göz kırpan bir tarihin kokusuyla beraber; </span><span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><span style="text-align: start;">nefes nefese soluduğunuz haritaya siz de göz kırparken,
dinlenmek için bir duvar dibine yaslanıp, elinizde pizza dilimi ile
vapurettaları seyre dalmayı da ihmal etmemek gerekiyor…</span></span><br />
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><span style="text-align: start;"><br /></span></span>
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><span style="text-align: start;"> </span><span style="text-align: start;">Hadi soluklanalım ve yarına gezimize kaldığımız yerden devam
edelim…</span><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><span style="text-align: start;"><br /></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><span style="text-align: start;">Sevgiler Efenim ;)</span></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
</div>
<br />
<br />Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com10Venice, Italy45.4408474 12.31551509999997145.0840994 11.67006809999997 45.797595400000006 12.960962099999971tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-56416375689604049132016-10-13T15:30:00.000-07:002016-10-13T08:33:02.627-07:00Aşkın Başkenti : VERONA<div class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">'' Gözleri gökte olsaydı,
yıldızlar da onun yüzünde / Utandırırdı yıldızları yanaklarının parlaklığı / Gün
ışığının kandili utandırdığı gibi tıpkı…'' </span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"> der Juliet i anlatırken Romeo. Nefestir
aslında, ölümle gelmiş olan ama ölümsüzleşen aşkı satırlarında. Ve bu satır
aralarına gizli binlerce duygunun vücut bulduğu bir aşkın, izdüşümüne denk gelir
Verona… Gökyüzünüzü oluşturan o sevgi yıldızlarının avuç içlerinize düşüp,
kendinizi ortaçağ aşklarının ortasında bulduğunuz efsanevi bir gemidir aslında… </span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Tıpkı ruhunu geçmişe kilitlenmiş güzel bir kadın gibi; Ama kalbini şimdiye bahşetmiş aşık bir şehir misali…</span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
<div class="MsoNormal">
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Verona,
kuzeydoğu İtalya'nın, Veneto bölgesinde alan küçük ve şirin bir yerdir.
Çok popüler bir şehir olmamasına karşın, kuzey-doğu İtalya'nın en
önemli turizm merkezlerinden de biridir. Bunun başlıca nedeni kültürel
birikimi, mimarî ve tarihi eserlerinin çekiciliğidir. Yaz aylarında Klasik Romalılardan
kalma antik Arena’da verilen opera konserleri ve tiyatrolar ise tek kelime
ile enfestir! Verona'da bulunan tarihî binaların değerleri ve önemleri
dolayısıyla Verona şehri Unesco Dünya Mirasları</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 107%;"> </span><span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">listesine dahil edilmiştir</span><span style="color: #252525; font-family: "arial" , sans-serif;">.</span><b><i><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><o:p></o:p></span></i></b></div>
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span>
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><span style="color: #252525;"></span>Verona'nın havadan çekilmiş
fotografları şehrin Antik Romalı şehir planlama kurallarına uyarak birbirine
dikey olarak kesişen sokaklardan oluştuğunu açıkca göstermektedir. Yapılan
arkeolojik araştırmalar bu yollar altında Romalı yollarının bazalt taşlı
kaplamalarının değişmeden bulunduğu bunun da kanıtıdır.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Şehire ayak bastığınız ilk yer Bra Meydanı'dır. Buraya giderken,
o tarih kokan kapıdaki </span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">saat kulesine göz kırparak girdiğinizde, bir
sesin; '' Zaman eskise de, Verona hala genç ve güzel bir kadın... '' dediğini
duyarsınız. Ardından; '' Hadi gez burayı… Sonra bir gün sevdiğin adamın kap elini ve yine gel! '' şeklinde fısıltıları ile her yolun aşka çıktığını
anlarsınız… Çünkü Aşkın başkentidir burası! Yollarında içtiğiniz efsaneler ile
sarhoş olup, bu büyü ile tekrar tekrar bağlanacağınız bir yerin, Romeo ve
Juliet'in mabedidir…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Şehire hava alanı ve demir yolu ile ulaşım
oldukça basittir. Zira cidden çok yakın </span><span style="font-size: 12pt; line-height: 107%;"><span style="font-family: "wingdings";">;)</span></span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"> Trenden inince, dışarıda bulunan otobüslerden, ‘’Centro’’ yazana bindiğiniz anda
Arena’da iniyorsunuz. İndiğiniz şeritte bulunan turist bilgi alma noktasından
haritanızı kapıp, gerekli rotaları ve görmeniz gereken yerleri öğrendikten sonra ver elini Verona ;)<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-FIa8Mbll3ys/V_9wTwTDxFI/AAAAAAAALAs/aRKEeHk4HOUoTN63_QIUcHpe0qvyfEOdwCLcB/s1600/14350385_1203115996398447_1837846339_n%2B%25281%2529.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="278" src="https://1.bp.blogspot.com/-FIa8Mbll3ys/V_9wTwTDxFI/AAAAAAAALAs/aRKEeHk4HOUoTN63_QIUcHpe0qvyfEOdwCLcB/s400/14350385_1203115996398447_1837846339_n%2B%25281%2529.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 6pt 0cm; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">İlk olarak yolun karşısında sizi
selamlayan Arena’yı seyre dalıyorsunuz. Collesium'</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">a benzer bir yapıyı
görünce kendinizi bir anda Roma’da hissediyorsunuz. Burası dünyadaki 3. büyük amfidir ve yaklaşık</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"> 1 asırdır aralıksız olarak
düzenlenen Opera Festivali’ne ev sahipliği yapan Verona’nın en önemli
yapılarındandır. Mazisi ise 1. yüzyıla kadar dayanmaktadır. Arena 15.000 kişiye
ev sahipliği yapabilecek kapasitededir. Bende daha önceki gelişimde, bir konsere
denk gelip, bu müthiş havayı tatmıştım. Şiddetle tavsiye ederim! Bura aslında ilklere de ev sahipliği
yapıyor. Örneğin, Giuseppe Verdi’nin meşhur Aida’sı tarihte ilk kez bu Arena’da
sergileniyor. Önemli konserlerin olduğu zamanlarda biletler aylar öncesinden
tükenmektedir. O yüzden biletler satışa sunulur sunulmaz rezerve yerinizi
cebinize koymanız gerekmekte. Çünkü biletler, neredeyse bir yıl önceden
satılıyor. Eskiden operaya giden yerliler en şık kıyafetlerle gelirlermiş
buraya. Şıklık yarışının da boy gösterdiği bir arenaymış aslında. Opera sonrası
Bra meydanında oyunla ilgili kritikler yapılır, arenadan çıkan oyuncular hep
birlikte alkışlanırmışlar. Duvarlarında Roma’daki gibi Gladyatör kanı bulunmasa
da, kapıda sizinle fotoğraf çektirebilecek Gladyatörler eksik olmamakta ;)</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 6pt 0cm; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/--D8NGeYy9AE/V_90SC03n9I/AAAAAAAALBI/59pmlLLm4sQHDDI1_sZfY4VpWx-h58LzgCEw/s1600/Screenshot_2016-10-13-14-40-59%2B%25281%2529.png" imageanchor="1" style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 16px; margin-left: 1em; margin-right: 1em; text-align: center;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/--D8NGeYy9AE/V_90SC03n9I/AAAAAAAALBI/59pmlLLm4sQHDDI1_sZfY4VpWx-h58LzgCEw/s320/Screenshot_2016-10-13-14-40-59%2B%25281%2529.png" width="180" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 6pt 0cm; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 6pt 0cm; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Bra Meydanı demişken oradan da
bahsedelim. Bra büyük, geniş anlamına gelen breit kelimesinden geliyor ki Bra
Meydanı Verona’nın en büyük meydanıdır. Bu meydan Rönesans döneminden günümüze
kadar gelen tarihi yapılara ve Verona’nın en ünlü ve değerli yapısı Arena’ya da
ev sahipliği yapıyor. Arena’nın karşısında kalan kısmında ise cafe ve
restoranlar bulunuyor. Meydan Via
Giuseppe Mazzini caddesinden Piazza Erbe meydanına da çıkmaktadır. Mazzini Caddesi aslında
19. yy’la kadar depo ve kışla ile dolu bir yer. Ancak aşırı yağmurlardan dolayı
bataklığa dönüşünce yerin tamamen mermer ile kaplanmasına karar veriliyor.
Pembe mermerler ile kaplanıyor. Verona pembe mermeri ile de meşhurdur. Trafiğe
kapatılan bu alanda artık depolar da yok. Cadde tamamen alış evriş yapacağınız
dükkanlar ile süslenmiş… Buradan Erbe Meydanına doğru geçiyorsunuz. Burası Roma
İmparatorluğu döneminde forum olarak, yani önemli işlerin görüldüğü alan olarak
kullanılırmış. Bra meydanına göre daha küçük olmasına karşın, sakin ve güzel
bir yer </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">:) </span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Bizi
karşılayan bir düğün davetinden dolayı burada çok zaman harcayamadık. Gelin ve
damada yürekten mutluluk dileyip, sokaklardan kaybolmak üzere iç kesimlere
doğru süzüldük… Ortaçağdan kalma bir şehir olduğundan kuleler görmeniz aşikar.
Zenginlik ve güç anlamına gelen uzun kulelerden günümüze sadece birkaç tanesi
ulaşabilmiş. Bu kulelerden en uzunu 1172 yılında Lamberti ailesi tarafından yapılan
Lamberti Kulesi’dir. Kulede 2 adet çan bulunmakta. Bunlardan Marangona yangın
çıktığında, sanatçılar için iş saatleri sona erdiğinde ve saat başı çalarken,
en büyük çan olan Rengo ise cenazelerde ve savaş zamanlarında çalınıyormuş.
Lamberti kulesine çıkmadan avlusundan geçeceğiniz Capitano Sarayı’nı da
görebilrisiniz. Yalnız her zaman açık olmadığını da belirtelim. Rotanızı,
yazının başındaki satırlar gibi kendisine çeken, Casa Di Romeo yani Romeo ve
Juliet’in evine doğru çevirdiğinizde, rengârenk kilitler ve binlerce minik kalp
içine yazılmış isimler ile süslenen duvarları göreceksiniz. Yazının başında da
dediğimiz gibi, Verona Shakespeare’in ünlü kahramanları Romeo ve Juliet ile
ünlü bir şehir. Öyle ki hiçbir yer Juliet’in evinin bahçesi kadar kalabalık
bulamazsınız. Via Cappello’da bulunan evin giriş duvarlarında artık isim
yazacak yer kalmamış. Boydan boya yazılarla dolu bu duvar önünde fotoğraf
çektiren aşıklar ile dolu. Biraz daha ilerleyince Juliet’in tarihi 13. Yüzyıla
dayanan evini görüyorsunuz. Evin bahçesinde Juliet’in heykeli var ve heykelin etrafı
inanılmaz kalabalık. Fotoğraf çektirmek isteyen insanlar kuyruk halinde.
Bremen'deki mızıkacılar gibi buradada, herkes elini heykele dokundurarak
fotoğraf çektiriyor. Juliet’in sağ göğsüne dokunmak şans getiriyormuş meğer
:)</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 6pt 0cm; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; display: inline !important;">
<a href="https://2.bp.blogspot.com/-n3G54yF5t-o/V_90DHj_lWI/AAAAAAAALBA/yfnvjkRXfu4iVv2JRie1M8bWpn8O-hg0wCLcB/s1600/Screenshot_2016-10-13-14-40-40.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="400" src="https://2.bp.blogspot.com/-n3G54yF5t-o/V_90DHj_lWI/AAAAAAAALBA/yfnvjkRXfu4iVv2JRie1M8bWpn8O-hg0wCLcB/s400/Screenshot_2016-10-13-14-40-40.png" width="224" /></a></div>
<i style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 16px; text-align: center;"><b></b></i><br />
<div class="separator" style="clear: both;">
</div>
<i style="font-family: Tahoma, sans-serif; font-size: 16px; text-align: center;"><b>
</b></i>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin: 6pt 0cm; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Romeo ve Juliet'in birbirine düşman iki ailenin çocuklarının aşkını içerimesi ve ölüm ile ölümsüzleşmesi buranın en çekici efsanesi. Hikaye gerçek de olsa, kurgu da olsa yansıttığı aşk iliklere kadar
hissediliyor. Ki orada gerçek olduğuna dair söylentilerde boy gösteriyor </span><span style="font-family: "wingdings"; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">:) </span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Ardından Santa Maria Kilisesi, Pietra köprüsü, San Pietro Tepesine doğru yola koyuluyorsunuz. Sokakları o kadar güzel ki, kaybolmamak içten değil. Şehir nehir
ile 2 kısma ayrıldığından köprüde bolca fotoğraf çektirip müzelere doğru yola
koyulmak kaçınılmaz oluyor…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Burası 1 günde gezilecek kadar küçük, hiç
unutulmayacak kadar özel bir şehir. Aşkın tohumlarını serpiştirmiş bir ortaçağ,
gökyüzü ile güneşini içinize seren bir Verona var burada… Bahçelerinde ve
parklarında enfes dondurması ile serinleyeceğiniz, bisikleti ile şehre dalıp,
kilise ve bazilikalarında soluklanacağınız, Romeo ve Juliet’e selam edip ardına
aşık olacağınız bir şehir…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: center;">
<b><i><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Verona… <o:p></o:p></span></i></b></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: 6.0pt; margin-left: 0cm; margin-right: 0cm; margin-top: 6.0pt; text-align: center;">
<b><i><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Tıpkı ruhunu geçmişe
kilitlenmiş güzel bir kadın… Ama kalbini şimdiye bahşetmiş aşık bir şehir…<o:p></o:p></span></i></b></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="line-height: normal; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: center;">
<i><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Kapısından girdiğinize göre, şimdi sıra sizin
hikâyenizde ;)<b><o:p></o:p></b></span></i></div>
<div class="MsoNormal" style="margin: 6pt 0cm; text-align: center;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="text-align: left;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt; line-height: 107%;">Sevgiler!</span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<o:p></o:p>Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com19Verona, Verona ili, İtalya45.438384199999987 10.99162150000006545.260078699999987 10.668898000000064 45.616689699999988 11.314345000000065tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-41555441079976059712016-09-09T17:00:00.000-07:002016-09-09T07:17:21.182-07:00<div class="MsoNormal" style="background: white; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center; vertical-align: top;">
<div style="text-align: left;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;">İstanbul...</span></span></div>
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;"><br /></span></span>
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;"><br /></span></span>
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;">Teoman
çalıyor uyandırma müziğimde… İstanbul’da sonbahar diye </span><span style="line-height: 23px;">mırıldanıyor</span><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;"> sabahın ilk </span><span style="line-height: 23px;">cemreleriyle</span><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;">… Sonbaharın en güzel mevsimi. Işıkların açılarının gösterdiği henüz
7… Bambaşka bir şehirde açtım yine gözlerimi. Burnuma her zamankinden daha fazla
gelen espresso kokuları. Buogiornooo segnorinaaa diye selamını çakan karşı
komşu… Benimse aklımda Teoman’ın diliyle İstanbul…<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 17.25pt; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify; vertical-align: top;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify; vertical-align: top;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;">Sanki salına
salına eriyorum sokaklarında. İçim </span><span style="line-height: 23px;">rengarenk</span><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;"> bir </span><span style="line-height: 23px;">Gökkuşağı</span><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;"> gibi. Güneş sessiz
sedasız doğsa da, aslında aynı sevecenlikle göz kırpıyor her toprağına yine
şuanda biliyorum. Yakaladığım ilk metro
ile Galata’nın dibine gidip usulca yürümek isterdim haritanda. Elimde elin
kadar sıcak kahvem ile tavaf ederek İstiklal’ ini. Bilirdim, sonunda vaftiz
olan bir bebek gibi </span><span style="line-height: 23px;">arınırdım</span><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;"> özleminden ve sığınırdım içine; tıpkı yeni doğmuş
bir bebek gibi, en derininden… Taş kaldırımdan köstekli, onca zaman eskitmiş
saatlerinin üzerinden geçerdi adımlarım.
Pusulamda kalabalığının içinde zamana dair şahitlik öykülerinden birini sıkışırdın yine… Kiliselerinden yükselen ilahiler, Camilerinden çağıran Ezanlar ile
ruhumun Rönesans’ı gibi </span><span style="line-height: 23px;">dolardın</span><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;"> içime… Cihangir'inde serin serin gazozunu
yudumlar, Karaköy’ün balık kokan köpründen selamlardım güverteleri… Eminönü’nün
hiç azalmayacak sanılan kalabalığıyla </span><span style="line-height: 23px;">bitiriverirdim</span><span style="font-size: 12pt; line-height: 17.25pt;"> yalnızlığımı bir anda… Az
ilerde bir nefeslik Ayasofya ile çıkardım zaman yolculuğuna! Bir içim suluk
Sultan Ahmet’i anlatırdım eski zamanlara. Sıcak yaz zamanlarımın teneffüs arası
olurdu yine Sarnıcın... Her şeyin ama her şeyinle benim olurdum şimdi. Avucumun
içinde yoğrulmaya hazır nazlı bir bebek gibi... Karşı kıyında sırtına Galata’yı
yükleyen Kız Kule’nin, Kadıköy’ünün, Üsküdar’ının, Çengelköy’ünün dürbünü
oluverirdim bir anda anlatırken seni onlara…<o:p></o:p></span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 17.25pt; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify; vertical-align: top;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 17.25pt; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center; vertical-align: top;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Çok
uzağım şimdi zamanına… Nazlı nazlı kanat çırpıp, boğaza sığınan bir martının
gözüyle bakmak isterdim şimdi sana İstanbul. Binlerce yabancı elden denizine
sığınan özlemlerin ya da ufacık bir simit diliminin kokusunun denizinin
kokusuna yenilişine aldırmadan dudaklarında ve yanaklarında susamları kalan bir
çocuğun diliyle anlatmak isterdim seni. Onun ellerinden çıkıp martılarının gagalarına
geçit olan ulaşılmaz merhamet ile bakmak isterdim sana bir dakikalığına da olsa.
Vapurlarının yüzlerce kez usanmadan deniz ile dans edişine şahit olan gökyüzü
gibi sarmak isterdim içime seni. Her gün yeniden yazıp, yeniden aşık olmak
isterdim ben sana…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 17.25pt; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center; vertical-align: top;">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 17.25pt; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify; vertical-align: top;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Bilmiyorum
kaç gün batımı biriktirmeli özlememek adına seni… Bildiğim tek şey, özleminle,
nefretinle, aşkınla, sevginle, her şeyin ile çırılçıplak karşında yüreğim… Sen
sus ben seni dinleyeyim… Yakınında iken yakan, uzağında iken acıtan bir ağrı
gibisin… Bilirim hem yaraların sebebi, hem de yara bantlarının ta kendisisin… Nefessin
İstanbul! Alınan ve aldıkça sarhoş olunan… Bir adım atınca uçurum olan, uzaktan yar gibi görünen...Yine de özlenenin ta kendisisin...<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 17.25pt; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify; vertical-align: top;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 17.25pt; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm; text-align: justify; vertical-align: top;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Sevgiler...</span></div>
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com10tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-74421436188443288382016-09-05T20:00:00.000-07:002016-09-05T10:44:27.860-07:00<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Roma Günlükleri 4</span><br />
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span>
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span>
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Selam olsun </span><span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Vespasianus!</span><br />
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Güneşin Roma’ya
en cüretkar olduğu zaman dilimindeyim… Zamanında Roma Dönemi bir güneş saatinin
üstünde: "Serius est quam cogitas" ; yani "Vakit sandığından da geç"
yazarmış. Ara sokaklardan birinde, taş kaldırımların arasından akan yüzlerce
saatin tik takları gibi akıyor zaman
yine avucumdan… Geç kaldığım bir günün sabahında, elimde sesi ile ritim
tuttuğum paralarla gülümsedim yine Roma’ya. Bozuk paralara bakarken 5 centlerin
ardına basılmış <span style="text-align: justify;">Colosseum</span>’u görünce dayanamayıp kocaman bir selamı devrin
imparatoru Vespasianus’a yolladığım gibi gözlerimi kapatıp, aslında kan kokan
bir tarihe doğru yola çıktım…<o:p></o:p></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-1sVTtU8h3jk/V82glMiN7bI/AAAAAAAAK9g/oGoZMNN8dLM3JD_Ium8rCGbQ_sLpL-lDACLcB/s1600/2016-09-05%2B19.35.59.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="205" src="https://1.bp.blogspot.com/-1sVTtU8h3jk/V82glMiN7bI/AAAAAAAAK9g/oGoZMNN8dLM3JD_Ium8rCGbQ_sLpL-lDACLcB/s320/2016-09-05%2B19.35.59.png" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<span style="background: white; color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Üzerinden onca
zaman geçmesine rağmen hala çekiciliğini koruyan bu yapıya yaklaşmaktayım… Zamanın
tersine giden bir yolda, kum saatini çevirip, gözümü Vespasianus’un gözünden
görmek için, efsaneye giden bir bileti çoktan kaptım. Roma Forum’un hemen doğusunda yükselen ve karşımda
yıkıntılar arasında uzayan bir kuyruk, aklımda yüzlerce yılda, binlerce insanın
kanıyla harcını oluşan bu eşsiz yapı... Evet Colosseum’un yamacında, aklımın
iplerinde inceden uzuyorum masal diyarı bu yola…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br />
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Burada önceden İmparator Neron’un sarayı varmış. Ölümünden sonra uzun
yıllar savaşlar yaşanmış ve saray yıkılmış. Arkasından gelen imparator
Vespasion, Colosseum’u işte bu sarayın bulunduğu alana inşa ettirmiş. İnşaat 10
yıldan fazla sürmüş. Vespasianus tarafından MS 72 yılında yapımına başlanıp, MS
80 yılında Titus döneminde tamamlanıp, ardından yapılan değişiklikler Domitian
hükümdarlığı zamanına dayanmaktaymış. Bugün modern Roma'nın en çok turist çeken
yerlerinden biridir. Açılışında 100 gün ve gece süren oyunlar ile 5 bin hayvan
ve yüzlerce insan kurban edilmiş. Mimarı ne yazıkki bilinmiyor. Hatta iddialara
göre Titus, kendisinden sonra bir daha böyle ihtişamlı bir yapı yapmasın diye
mimarı hayvanlara yem olarak vermiş! Yapı, 50 bin kişilik ve 80 kapılı devasal
bir arenadır. İçeriden tahliyenin birkaç dakikada yapılmasına olanak verecek
şekilde tasarlanmış olması da devrin mimari gelişmişliği açısından aslında önemli
bir olgudur. Roma mimarisinin en iyi örneklerinden birisi olan bu yapıdaki farklı
sütunlar zamanında Rönesans mimarlarına fazlasıyla ilham vermiş. Günümüzdeki boşluklar
ise demir boşluklarıdır. Nedeni o dönelerde demir pahalı olduğundan ötürü,
buradaki demirler sökülüp, silah yapımında kullanılmış. Oturma düzeni tabiki o
dönemin önemli bir alanını kaplayan, toplumsal sınıflara göre tasarlanmıştır. Soylular
en önde, köleler ise en arkada oturacak şekilde birbirlerinden ayrılmışlardır. İddialara
göre köleler, soylular alana gelmeden onların yerlerine oturup, ısıtırlarmış… <o:p></o:p></span><br />
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span>
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-mhu7iyQoGN4/V82g2CvVF8I/AAAAAAAAK9k/OfbW27_A80AYkB8Shto3UzqvePuOg8U-QCLcB/s1600/2016-09-05%2B19.36.25.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="315" src="https://1.bp.blogspot.com/-mhu7iyQoGN4/V82g2CvVF8I/AAAAAAAAK9k/OfbW27_A80AYkB8Shto3UzqvePuOg8U-QCLcB/s320/2016-09-05%2B19.36.25.png" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Colosseum deyince şüphesiz aklımızda canlanan Gladyatörler olmaktadır. Bir
devrin efsaneleri… Genç kızların evlenmek için can attığı o ulaşılmaz güçteki
adamlar… Şüphesiz etki alanına girdiğiniz şey ‘’GÜÇ’’ olmakta. Ki bu güç sizi
bile infaza götüren, güç ile savunmasızlık zırhı taktıran bir aforizma olduğu
kesin…<o:p></o:p></span></div>
</div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Zamanında burada 2 farklı dövüş yapılırmış. Gladyatörlerin dövüşmesi ve Gladyatörler
ile vahşi hayvanların dövüşmesi… Yırtıcı hayvanlar arena altındaki galerilerde
günlerce bekletilir ve arenaya salınmadan önce kızgın demirler ile dağlanarak
daha da vahşi olmaları sağlanırmış. Galeriden salınan vahşi hayvanlar ile savaşacak
Gladyatör mortal yani ölüm denen kapaktan çıkarılır, ardından yaşam denen
kapaktan da vahşi hayvan serbest bırakılırmış.
Binlerce kişinin çığlığı arasında vahşi hayvan Gladyatörü yakalayıp
yemeye başlarmış. Eğer bu dövüşü kazanan Gladyatör olursa ona bir kılıç armağan
edilirmiş ve bu onun buradan çıkış bileti sayılırmış. İsterse kalıp öğretmenlik
yapabilir, isterse de özgürlüğüne adım atıp mesleği bırakabilirmiş. İşin ilginci
o dönemde çoğu Gladyatör kalmayı tercih ediyormuş… Öğleden sonraları yapılan
dövüşler; insan insana olan dövüşlermiş. Burada kaybeden kişi, imparatorun
başparmağını havaya yahut yere doğru çevirmesiyle hayatta kalır ya da son
darbeyi alarak yaşamını yitirirmiş. Böylelikle kazanan, bir sonraki dövüşle
hayatını imparatorun parmaklarının arasına teslim etmiş sayılırdı. Ölüm için
savaşan gladyatörler bir gece önce şereflerine verilen yemekte aileleri ile bir
araya gelir, vasiyetlerini açıklarmışlar.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Bunca acı kanın aktığı bu arena şüphesiz günümüzde farklı bir yaklaşım ile
dünyaya mesajlar vermektedir. Kullanıldığı 450 yıldan fazla binlerce kişinin
can verdiği bu arenada, dünyanın herhangi bir yerinde idam cezası kalktığında
ışıklar bir hafta süresince gece gündüz açık bırakılıyor. Yani antik Roma’da
ölümün iksiri olan bu yapı, günümüz İtalya’sında ölüm cezasının karşısında
dikilen yüzlerce gladyatörden duvarın simgesidir...<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br />
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-Naq_lEv_RRA/V82hXlDfIWI/AAAAAAAAK9o/MJSi9uvd9TMFZ2QO1WZVqvIuw0PV1Va6ACLcB/s1600/DSC_0100.JPG" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="211" src="https://1.bp.blogspot.com/-Naq_lEv_RRA/V82hXlDfIWI/AAAAAAAAK9o/MJSi9uvd9TMFZ2QO1WZVqvIuw0PV1Va6ACLcB/s320/DSC_0100.JPG" width="320" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Sizde bu efsanevi yapının önünde, bir zamanların cassanovaları olan
Gladyatölerden biriyle fotoğraf çektirip, barışın imgesine dönüşen bir
coğrafyada bulunmanın tadını çıkarabilirsiniz… Kanlı bir tarihte olsa bu güzel
yapının fikri mimarı Vespasianus’a selam etmeyi de unutmayın! Malum bir devrin
sarayının üstüne kurulan bir yapının muhakkak ki koruyucularından biridir ;)<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Sevgiler…</span><br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"></span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"></span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"></span></div>
<span style="color: #252525; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><o:p></o:p></span></div>
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com9Colosseum, Piazza del Colosseo, 1, 00184 Roma, İtalya41.8902102 12.49223089999998141.1338517 11.201337399999982 42.646568699999996 13.783124399999981tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-53170995404216471252016-08-21T23:25:00.000-07:002016-08-22T03:14:06.161-07:00<div style="text-align: justify;">
<b>Milyonlarca kez özür dilerim...</b><br />
<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
Metro istasyonunda okunmuş gazetelere ait sepete takılı kalıyor gözlerim.Gazete kağıtlarının, kitap sayfalarının kokularını severim... Çünkü onlar ile beslenirim. Ama bu sefer farklı. Günlerdir köşe bucak kaçtığım, bıçak keskinligindeki bir çift göz karşımda. Kendime yabancı bir dünyadaymışım gibi hissediyorum bedenimi. Ruhum uzun süredir bu dünyadan zaten firari... Sadece uzaktan izleyip, müdahale edemedigimden her dakika can çekişiyor gibi hücrelerim. Ölemeden, ölümle birmiş gibi bitiriyor nefesimi. Bakışı ile üstüme ölü toprağı kapatan, benimse utancımdan gömülesimin geldiği bir çocuk bakışı var karşımda.. </div>
<br />
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-Y4qtDkWX7KQ/V7oMsu6LQ0I/AAAAAAAAK6w/Xolvs_1t5mQk6iRk8uAFIKfsf-09MmbxACEw/s1600/13902597_850213245113442_8750155463208247487_n.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://4.bp.blogspot.com/-Y4qtDkWX7KQ/V7oMsu6LQ0I/AAAAAAAAK6w/Xolvs_1t5mQk6iRk8uAFIKfsf-09MmbxACEw/s320/13902597_850213245113442_8750155463208247487_n.jpg" width="291" /></a></div>
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
Yüreği çırılçıplak, gözlerindeki korku kadar gerçek sessizliği... Dikmiş gözlerini "çocuktum ben daha" diyor. Yüklenmiş sırtına savaştan korkuları; Ne yanında babası, ne de zırhı olan anası... Elinde kalan sadece haritadan silinen bir çocukluk zamanı. </div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
Çocuktu... </div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
Henüz misketlerini yuvarladığı elleri çoktan titremisti. Dilinde şarkılara gebe acıdan kırmızılar... Gözlerinde korkuya Şahadet eden anılar... Kana bulaşan ellerini temizlerken ki savunmasızlığı..</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Oysaki yüreği gibi tertemizdi elleri... Tıpkı gözleri gibi. Ölmeden ölümü tartan bir terazi gibiydi kalbi. Ruhu savunmasız bir heyelan. Bedeninde oluşan kırık dökük milyonlarca sızı. Belki annesi, belki babası, belki anıları, belki misketleri sızıyor gözünden... Geleceği çıkıp gitmiş resmen ruhundan...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
Dünya gerçekten cehennem... İnsanoğlunun kendi kendini ateşe verdiği kör ve sağır bir evren...</div>
</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Benimse karşımda; bir çift göz içinde unutulan çocuk bakışı. Yanağımı ıslatıp, içime sığınan bir çift göz karşımda. Gözlerinin siyahi kadar derin bir kara bulutlarımı kaplayan. Zamanımı daraltan, kalbime bıçak olan... </div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<div style="text-align: center;">
Uzunca baktım... Yüzüme hançer gibi vuran göz yaşlarımı içime kelepçelemek, kalbimi yok edip hissetmemeyi diledim bir an... Milyonlarca kez özür diledim... Milyonlarca kez öldüm o bakışlar karşısında. Etrafta kor olan yüreğimi tutuşturan gazete kağıtları.. Ne kokunuzu sevdim bu sefer, ne de tadınızı...</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-Y4qtDkWX7KQ/V7oMsu6LQ0I/AAAAAAAAK6w/Emx969eVnN4ukBd23m15pLADL1HSmqD7wCLcB/s1600/13902597_850213245113442_8750155463208247487_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><br /></a></div>
</div>
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com2tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-68143943749554511942016-08-16T23:00:00.000-07:002017-02-13T23:21:48.666-08:00<div style="text-align: justify;">
Dünyayı Değiştirmek...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 107%;">Dünyanın yaradılış aracı oldu bir kadın, sebebi şüphesiz
bir amaçtı Tanrı'nın… Cennet’ten kovup, cenneti serdi ayakuçlarına
kadınların. ''</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Eğer dünyayı değiştirmek istiyorsan, bir kadını sev, gerçekten
sev...'' diye yazıyor sayısızca okuduğum bir yazının başı...</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Eğer gerçekten değişmek istiyorsan ruhuna katıp her hissini; içinde, en
derininde eriterek sevmelisin bir kadını. Sevdikçe demlensin diye kalbin,
bolca izlemelisin gülüşünü... Bolca sevgini yüklemeyi bilmelisin onun
kalbinin en mahremine... Sevdin mi bir kadını; kanın kaynamalı.
Kaynadıkça yüreğin onunla, karışmalı nefesin onun ruhuna. Değince nefesin ona,
can bulmalı aldığın her soluk onun soluğuyla. Yeniden doğan bir bebek gibi,
yeniden başlamalı yaşamaya... Yeniden biriktirmeyi öğrenip, yeniden
büyümeli onunla. Eğer dünyanı değiştirmek ise amacın, baştan aşağı
sevilmeli bir kadın... </span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Eğer dünyanın en merkezi olup, yörüngesi güçlü bir kayboluş hikayesi
ile dans edercesine ayaklarını yerden kesmek ise amacın; bir adama aşık
olmalısın. Elinin dokunmayacağı bir hızla takip etsen de ardından, bir
adama aşık olmayı tatmalısın. Tattıkça ruhunun en ücra köşesindeki sevgiyi,
kadeh kadeh içip, içini onda dağıtmalısın. Her zerrini vücuduna yayarak, bir
adamdaki sarhoşluğun tadına varmalısın... Ayaklarını yerden kesip, sevmenin ne
olduğunu anlamak ise gayen, bir adama aşık olup; yörüngenden çıkmalısın. Aşkı
tatmak ise amacın evreni olmalısın bir adamın...<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Kadın gibi kadın, adam gibi adam olmalısın. Dimdik durabilmeli, gök kubbeye
elinden tutup yükseltmelisin aşkı. Çırılçıplak olmalı yüreğin; yeni doğmuş gibi...<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"> </span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Öncesiz, anısız, ansız,</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Ve sonrasız…</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><br /></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Sevgiler<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Jess</span></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-49891180402186893852016-08-12T15:28:00.000-07:002016-08-30T22:54:18.699-07:00<div class="MsoNormal" style="background: white; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US" style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><b>Mültecidir Aşk…</b><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US" style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><b><br /></b></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<div class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">
<u><span style="color: blue; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">https://www.youtube.com/watch?v=kkni3PGumYg&list=PL23053F0D42C48AF3</span></u><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="color: #141823; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Gün ağardı... Karşımda rüzgar gülleri... Gözlerim dolanıp uzanmış yine
yollara... Döndükçe rüzgarında, sarmalına ekleniyorum her saniyede…
Kulağımda ritmime aşina ''No Ordinary Love''’ diye sesleniyor en şefkat dolu
sesiyle Joy Elizabeth…</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15pt; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 15pt; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="color: #141823; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Bu sıradan bir aşk değil deyip, kalbini seriyor sanki ellerine. Sen avucuna
alıp; içine, en derinine koy diye o kalbi, aşk hep yeniden doğup geliyor avuç
içlerine… Yeniden yeniliyor hücrelerini sana her bakışında… </span><span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Sonrasında
sahip olduğundan fazlasını vereceğin bir hikayeyi yazmaya başlıyor
gözlerin. Kaçışlar arasındaki titremiş çizgiler ile birleşiveriyor ellerin…
Çatlamış yüzlerce sızı içinden salınıyor hüzmeleri güneş misali damarlarına.
Ağrımış, ağırmış onlarca göz yaşı içinde boğulurken bedenin, nefesin oluyor
bir anda…</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Aşk aslında dünyanın geri kalanına
haykıracağın bir şarkı dilinin ucunda. Kendine mülteci bir ruh ana yurdunda.
Fazlasını vermeye hazır olacağın haline, en azı ile yetinmeyi öğreten, fırtına
dolu bir rüzgar sol yanında…</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; margin-bottom: 0.0001pt;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Aşk; İliklerine dek sızısını
hissettiğin, ama her seferinde onu hissedebilmek için yeniden dünyaya
getirdiğin bir çocuk kendi masalında. Yazmaya başlayıp, defalarca başa sardığın
bomboş bir plak dünyanda. Öylesine boş ve açık bir gökyüzü okyanusunda. </span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Tuttuğun bir şarkı;
Dilinin ucunda, kalbinin tam ortasında. Depremleri bitmeden artçılarının adım
attığı bir toprak parçası gibi bedeninin en savunmasız sınırında… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; margin-bottom: 0.0001pt;">
<br /></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Ufacık bir zaman dilimine sığınmış
savunmasız bir çocuk kadar kimsesizdir aşk. Derinden ritimleri gelen, fısıltısı
ile fırtınalar kopartan bir şarkıdır oysa tamda dilinin ucunda, kalbinin
ortasında…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;"><br />
Kilitliyorum zamanı... Saatlerimin sebepsiz ilerleyişine örülen duvar gibi
dikiliyor aşk. Ana karamda olan, ama kendime bile mülteci ruhumda saklı
kalan… Su'suyorum aşka... Susadıkça büyüyor dakikalar... Susadıkça filizleniyor
içimde yeniden baharlar...</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div align="center" class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Sevgiler,</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="background-attachment: initial; background-clip: initial; background-image: initial; background-origin: initial; background-position: initial; background-repeat: initial; background-size: initial;">
<span style="color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12.0pt;">Jess</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></div>
</div>
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com4tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-55565415033726073222016-08-10T14:59:00.000-07:002016-08-10T05:59:19.934-07:00<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: left;">
<span style="color: #141823;">Cheers Darling...</span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: left;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div style="background: white; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823;"><span style="line-height: 24px;"><b><u>https://www.youtube.com/watch?v=GzKFEx-wsJo</u></b></span></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Kulağımda Damien Rice' ın Cheers Darlin' şarkısı</span><span style="color: #141823; line-height: 150%;">…
Gözüm yeşil ve mavi arasında, güneşin sarısıyla değişen tonları izliyor. Ağustos tüm zarafetiyle içindeki her damla güneşi salıyor üzerime. Özlemlerim,
hüzünlerim, gidişlerim, terk ediliş ve vazgeçişlerim geliyor aklıma…</span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Gözümü kapatıyorum akrep ve yelkovana… </span><span style="color: #141823; line-height: 150%;">İtalya treninde güneye yol
alıyoruz. Vakit çoktan vazgeçmiş, üç yıl öncesi... Kulağımda aynı şarkı, elimde, elimi sıkıca tutan gitmez dediğim adam! Dönüyorum arada yüzüme bakıyor ve
gülüyor en içteninden. Bir şeyler söylüyor. </span><span style="color: #141823; line-height: 150%; text-align: left;">Duyamıyorum… Sesi; tınısında kesik,
kısık yada eskidi bilemiyorum. Tekrar ediyor, duymadıkça ben o daha çok
bağrıyor. Bir
okyanus fırtınası sonrası gel-gitleri yaşıyor bedenim.</span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823; line-height: 150%; text-align: left;"><br /></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823;">Korna seslerine karışan, anlarımın kasırgası
oluyor yine bu zaman… Gözümü açıyorum; İstanbul’un göbeğindeyim. Kesilmiş, eskiyen bir zamanın kıyısına demir atmış bekliyorum. Kanamıyor artık bedenim .Acımıyor da…</span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823;">Kapatıyorum yine
gözlerimi…</span><span style="color: #141823; line-height: 150%;">Gülümsüyorum. Yol uzasa diyorum… Tren
uzadıkça uzasa. Her vagonda bir parçamız olsa. Büyüsek… Büyütsek yine bizi… </span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823; line-height: 150%;"><br /></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823; line-height: 150%;">Mevsimler değişiyor ve ben güneye yol alıyorum. Sarıya dönük renklerime dönüyorum. Vaktimi sonbaharın kalbine giden yola doğru kilitliyorum. Üşüyorum.. Üşümem büyünün bozulacağına korkmamdan oysaki…
Kulağımda çınlıyor trenden ‘’ Napoliiii’’ diye bağrılışı… Şarkı bitiyor… Açıyorum
gözümü. </span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823; line-height: 150%; text-align: center;"><br /></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823; line-height: 150%; text-align: center;"> Şarkı bitiyor ama gökyüzü yine gülümsüyor yüzüme. </span><span style="color: #141823; line-height: 150%; text-align: center;">Aklına hasret kaçan mavi sesiyle bırakıyor ıslıklarını
rüzgârına…</span><span style="color: #141823; line-height: 150%; text-align: center;">Ben mi ; Dudağımı yuvarlayıp, rüzgarın
ıslığıyla çalıyorum yine mızıkamı... Damien '' Cheers'' diye en içten sesiyle eşlik ediyor zamanıma...</span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823; line-height: 150%;"><br /></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Her şey geçiyor;</span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Zaman geçtikçe ve eskidikçe büyüyor,<o:p></o:p></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Ve büyüdükçe iyileşiyor yaralar... <o:p></o:p></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823; line-height: 150%;"><br /></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<span style="color: #141823; line-height: 150%;">Duamı tekrarlıyorum: </span><span style="color: #141823; line-height: 150%;">''Her şey geçer zamanla, h</span><span style="color: #141823; line-height: 150%;">adi sen ruhunu toparla...''</span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: 0.0001pt; text-align: center;">
<br /></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823;">Sevgiler...</span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div style="background: white; line-height: 150%; margin-bottom: .0001pt; margin-bottom: 0cm;">
<span style="color: #141823;">JESS</span></div>
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com6tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-13582726313833370692016-08-02T23:30:00.000-07:002016-08-02T14:58:12.074-07:00<div class="MsoNormal" style="background: white; text-align: justify;">
<div style="line-height: 150%;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<span style="color: #141823; line-height: 150%;">Aşkın Kalbi; Adam ve Kadındı...</span><br />
<span style="color: #141823; line-height: 150%;"><br /></span>
<span style="color: #141823; line-height: 24px;">https://www.youtube.com/watch?v=KR7HBw9QPAs</span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="color: #141823;">Kadının kulaklarında
adamın en sevdiği şarkılar çınlıyordu... Sesindeki fısıltı ile zamanın
derindeki yaralarına dokunuyor ve kaldırıyordu kabuklarını. Aklının binlerce
köşesine sığdırdığı adamla kayboluyordu aldığı her darbede... <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Hava soğuktu…
Endişe kokuyordu rüzgar... Bir elinde kahve, bir elinde kalemle yazıyordu çokça
biriktirdiği adamı. Yazdıkça kazınıyordu kuyular, yazdıkça uzaklaşıyordu zaman…
Mevsim hüzünden bozma bir haldeydi. Haylazca ilerliyor ve ilerledikçe
dağıtıyordu bedenini…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="color: #141823;">‘’Aslında aşk da
yoktu… ‘’ dedi adam, gözlerinde beklenti kokan kadına… İrkilen kadın değil,
adamın kalbiydi oysa. Baştan aşağı aşk kokan bir adam, baştan aşağı yok
saymıştı kendini söylediği aforizmalarla… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="color: #141823;">‘’Aslında...’’
derken derince ve yüzyıllarca düşünmüştü belli ki cevabından kendisinin bile
korktuğu ve fazlaca hissettiği bu karmaşık duyguda. Hayran bırakan
dudaklarından çıkan her cümleyi bilirdi kadın oysa. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="color: #141823;">Anlardı… </span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="color: #141823;">Adam söyleyip kaçardı, kadın saatlerce
düşünür ve sonrasında sayfalarca adamı yazardı. Kadın bilirdi cebinde dolu kelimeler
ile geleceğini adamın. Getirdiği her kelime ile dans edip, kazırdı kalsın diye
sayfalarına elindeki kağıtların. Adamda biriken milyonlarca kadın… Kadında
biriken milyonlarca hasret dolu yığın… </span><br />
<span style="color: #141823;"><br /></span>
<span style="color: #141823;">Adamı izledi uzaktan sessizce kadın…</span><span style="color: #141823;">Elindeki kesik
uçlu dolma kalemin çizdiği titrek çemberleri boyarken kaçırdı gözlerini adam.
Düşündü kendi derininde… Kaleminin kestiği milyonlarca anı vardı süzülen her
mürekkepte. Kadın biliyordu… Kadın bildikçe su’suyordu adama sonsuz bir kuraklık mevsiminde. Adam bakışlarını
eğdiği deftere uzun süre baktı, kalemi ile yaşamlar inşa eden adam; kendine
çoktan geç kalmıştı… Kadın kazdığı kuyularda derin bir nefes aldı. </span><span style="color: #141823; line-height: 150%;">Bu sefer
susar vaziyette, sessizce… Bilirdi… En çok sessizliği incitirdi adamı.
İncinmişliğinin ardına sıraladığı sessizlikleri ile kapadı kuytularını.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<span style="color: #141823; line-height: 150%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Kadın gitti… <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Adam başını
kaldırıp seyretti, <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Zaman tükendi…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Adam yeni fark
etti;<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;">Kadın, adam ve
zaman aslında birdi.…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: left;">
Sevgiler....</div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; text-align: center;">
<span style="color: #141823;"><br /></span></div>
<br />
<div class="MsoNormal" style="background: white; line-height: 150%; mso-margin-top-alt: auto; text-align: justify;">
<br /></div>
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-18380261308389578292016-07-31T13:24:00.000-07:002016-08-01T00:00:04.476-07:00<b>Roma Günlükleri 3</b><br />
<b><br /></b>
<br />
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: center;">
<span lang="EN-US" style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Zamanın durduğu, akrep
ile yelkovanın savaşının son bulup, kıvrıla kıvrıla soluksuz bir şeklide geçmişini
akladığı zamana doğru yolculuğa çıkıyorum. Yüzlerce Aziz’in bakışları ardı
sıra bırakıp, yolumu ‘’ Vatikan Müzesi’ne’’ sabitliyorum...<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: center;">
<span lang="EN-US" style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Sihirli bir peri
masalına doğru kıvrılan ve taş duvarlar dibine kurulmuş , pusula misali hep
aynı yönü gösteren kaldırımlarda yol alıyorum. Rüzgarın hafif ıslıkları ile
kalbimin ritminin oluşturduğu senfoni; soluk şeklinde süzülüyor havaya...
Yolumda; '' Ayak izlerini takip edip, Sistine Şapeli'nde Adem'in Yaradılış Öyküsüne onun elleri ve gözleriyle şahit olacağım Michelangelo '' , kolumda; '' Yanımda İsa'nın
Son Yemeği'ni gözlere bir şölen ile sunan Leonardo... ''.<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span lang="EN-US" style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Taş kaldırımlı
yolları dönerken, her kıvrım</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">ı</span><span lang="EN-US" style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"> içime sızdırıyorum... Kafamı kaldırdığımda ihtişamlı
ve</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">
bronz bir kapıdan adım atarak,</span><span lang="EN-US" style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">
Vatikan Müzesi'ne ayak basıyorum...<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Vatikan Müzesi'nin DNA sı ilk olarak Papa
Julius tarafından atılmış. Yani müze tarih kokması kadar, doğumuyla da tarihi
bir meşale ile bugüne yüzlerce ışık bırakılmış...<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Müze oldukça büyük olduğundan ya girişteki
direktifleri takip ederek - ki bunlar müzeyi gezmek için dört ana renk tonuyla
bölünmüştür - yaklaşık 1,30 saatten 5 saate kadar bir gezi planı
hazırlayabilirsiniz. Biletiniz tek yönlü unutmayınız ;) Yani tek yön sistemi
ile müze gezilebilmektedir. Zaten girince ihtişamdan dönen başınızı toparlamak
adına vasıfsız yürüyeceğiniz o ilk dakikaların ardına siz çoktan o yöne yönelmiş olacaksınız...</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Bu müze Roma Katolik Kilisesi tarafından
Rönesans döneminde inşa edildiğinden içerisi tarih kokmaktadır. Toplamda,
Sistine Şapeli ile birlikte 54 galeri, bir başka deyişle sala bulunmaktadır.
Müzede klasik eserler koleksiyonu, epigrafi koleksiyonu, Mısır Antik Müzesi,
Lateran Profone Müzesi Goblen Halı Galerisi, Haritalar Galerisi, Sobieski
Odası, Sistine Şapeli, Etnografi Bölümü, Etrüsk Müzesi, Modern ve Çağdaş Dini Sanat Koleksiyonu Bölümleri, </span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 16px; line-height: 18.4px;">Raffaello Odaları gibi</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"> bölümleri ziyaret ediyorsunuz. 53 galerinin ardından ek bir
sadaka sistemi ile de Sistina Şapeli'ne girip bu büyülü dünyada kaybolabilirsiniz.
Eğer direk Sistina Şapeli ve Raffaello Odaları’nı gezmek isterseniz girişten
yaklaşık yarım saat yürüyüp direk buraya da geçebilirsiniz. Ama duvarlar sizi
tarihin bir an'ına sıkıştırıp, anı'lar içine çekince otomatik olarak her bölümü
gezmek farz olmuş oluyor... Uygarlık tarihi sizi sanat tarihi ile öyle bir içine
çekiyor ki; ortamda bulunan tek çekim tarih ve ruhunuz oluveriyor...</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Her bölüm ayrı güzel ancak ben tabikii Raffaello ve Michelengelo'nun koluna girip, içeriye öyle adım attığımdan, bu eşsiz
yerde onlara ait olan kısımları anlatacağım...<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Müzenin en dikkat
çeken yerlerinden biri de ünlü merdivenleridir. Sokaktan müzelere çıkan güzel
merdivenler olan Sarmal Rampa 1932 yılında Giuseppe Momo tarafından yapılmıştır.
Sarmalında kaybolup, zamanınızı sıfırladığınız anınızı burada ufak bir fotoğraf
karesi ile sonsuzlaştırmak da cabası ;) <o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Adımlarımı hızla Raphael’in
Odalarına kilitliyorum. Burası, Raphael ve öğrencileri tarafından ; ‘’ Julius
II, Leo X ve Clement VII’’ adına dekore edilmiş olan dört papalık dairesini
kapsamaktadır. Stanze della Segnatura II. Julius’un ofisiydi. İlk oda olan
Satanza di Eliodoro Raphelelin öğrencileri tarafından o öldükten 5 yıl sonra
yapılmış.</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"> 1520’lerde
yapılmış Papa II. Julius’un özel dairelerinden oluşan bu kısım, Rönesans’ın en
önemli eserlerinden kabul ediliyor. Bu
oda en çok 1260’larda kuzey Lazio’da meydana gelen bir mucizeyi tasvir eden
Mass of Bolsena ile tanınıyor. Duvarlar en sevdiği konularla; hukuk, teoloji,
şiir ve filozofi öğeleri ile kaplıdır. </span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-SOyRCFZCMuM/V53Q7dqMqxI/AAAAAAAAK4A/jZjElTpauWQ6wEBR-xS-grHI5l7shSeUwCLcB/s1600/raphael_ve_atina_okulu_4.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="228" src="https://3.bp.blogspot.com/-SOyRCFZCMuM/V53Q7dqMqxI/AAAAAAAAK4A/jZjElTpauWQ6wEBR-xS-grHI5l7shSeUwCLcB/s400/raphael_ve_atina_okulu_4.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;"><br /></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 115%;">Doğu duvarındaki “School of Athens”
(Atina Okulu) tablosu tarihin en büyük düşünürlerini hayali bir felsefe
akademisinde tartışır ve öğretirken betimlenmiştir. Raphael görüntünün içine
kendini de resmetmiştir. Sağ tarafta, kırmızı bir pelerin ve siyah beresi ile
görebilirsiniz. Karşıdaki pencerede ise Delivarence of St. Peter
bulunuyor. Raphael’in odalarından çıkıp
en nihayetinde Sistine şapeline geliyoruz. Kötü haber içeride fotoğraf çekmek
ve kayda almak yasak ayrıca sizi sürekli uyaran bir kaç görevli var. Bu kısım
Papanın resmi olarak kendisine ayrılmış bölümü olup her yeni ruhani lider
seçiminde kullanılıyor. Şapelin duvarlarında birçok farklı ve önemli ressamın
eserlerinin olmasına karşın Michelangelo’nun 1508 de Papanın emri ile yapımına
başlayıp yalnız başına 4 yılda tamamladığı ”Işığın yaradılışı” ve ”Nuh’un Sarhoşluğu” dünyaca en çok tanınan eserlerden. Tüm bunların ardına asıl amacım
olan, Sistina Şapeline doğru adımlarım yavaş yavaş uzanıyor.</span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 13.8pt;">Sistina
Şapeli şüphesiz müzenin en efsanevi yeri… Şapel Papa IV. Sixtus için, 1477 ile
1481 yılları arasında yaptırılmıştır. Özellikle tavandaki Michelangelo’nun
efsanevi eserleri sizi burayı görmek için tek sebep olabilir düşüncesi ile bir
anda </span><span style="line-height: 18.4px;">nikahlıyor</span><span style="font-size: 12pt; line-height: 13.8pt;">. </span></span></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 10pt; text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;"><span style="font-size: 12pt; line-height: 13.8pt;"><br /></span></span></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-agx8JBsgcos/V53Qv8BLHKI/AAAAAAAAK38/nKPLb6qomKglMB40jR_aH3Jy3dicweyaQCLcB/s1600/4360263504_d670fd060a_o.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="132" src="https://4.bp.blogspot.com/-agx8JBsgcos/V53Qv8BLHKI/AAAAAAAAK38/nKPLb6qomKglMB40jR_aH3Jy3dicweyaQCLcB/s400/4360263504_d670fd060a_o.jpg" width="400" /></a></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<div class="MsoNormal" style="margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="background-color: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 13.8pt;">Başlangıçta
tavan altın yaldızlarla süslenerek maviye boyanmış ve duvarlara Musa ile
İsa’nın hayatından sahneler çizilmiştir. Sixtus’un yeğeni, Papa II. Julius
1508’den 1512 yılları arasındaki mavi-altın rengindeki tavanı değiştirmesi için </span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt; line-height: 13.8pt;">Michelangelo<b>’</b>yu görevlendirmiş.
Michelangelo tavan freskleri için, özel bir iskele üzerinde tek başına
çalışmıştır. Dünyanın Yaratılışı ve İnsanın Düşüşü gibi konumların betimlendiği
ana panolar eski ve yeni ahit figürleriyle bezenmiştir. İsa’nın doğumunu
önceden bildirdikleri söylenen kahinler bunun dışındadır. Bu muazzam proje için
Michelangelo bir çok Peygamberi, kahinleri ve Hz. İs’nın atalarını gözlere
değdirmiştir… Ziyaretçiler için tasarlanmış bu sahneler, günah ile ilahi
öncelikler ile ilgili önemli prensipleri konu alır. Tavanda yer alan en ünlü
sahnelerden biri Adem’in Yaratılışı Sahnesi’dir (The Creation of Adam).
1980’lerde yapılan yenileme, tavan fresklerinin beklenmedik canlı renklerini
ortaya çıkarmıştır. Sistina Şapeli’nin yan duvarlarında, Musa’nın ve İsa’nın
hayatından paralel sahnelerin betimlendiği 12 resim; Perugino, Botticelli ve
Signorelli gibi sanatçıların eserleridir. Şapel duvarlarının dekorasyonu,
1534-41 yılları arasında altar duvarındaki Son Yargı’yı<b> </b>ekleyen
Michelangelo tarafından tamamlanmıştır. Tavanda yer alan Adem’in
Yaratılışı sahnesi dışında, Adem ve Havva’nın Bilgi Ağacı’ndan yasak
meyveyi tatmaları ve Cennet’ten kovulmalarının betimlendiği İlk Günah<b>, </b>Libya
Kahini, Güneşin ve Ayın Yaratılışı sahneleri de şapeldeki önemli
betimlemelerdendir. Gözlerinizin şölen yaşadığı bu muhteşem festivalin
belkide en önemli meyvesidir burası… Kalbinizin ihtişamdan ritmi artmış
notaları, gözlerinizin eşini bulmuş misali duvardaki betimlemeler ile dans
edişinin ve ardı sıra kesilmeyen bir masalın en önemli tanığı olma hakkınız da
sizin şansınız oluveriyor…<o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 13.8pt; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Günün en ihtişamlı öyküsü ile bir devri kapatıyorum…
Michelengelo’yu kilitlenen kapının ardında bir sonraki görüşmeye dek ardımda
bırakarak, yüzümde ufak bir gülümseme ile çıkışa doğru ilerliyorum….</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 13.8pt; margin-bottom: 10pt; text-align: center;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Rotamın, akrebimin ve yelkovanımın yarıştığı ‘’an’’ ları
zamanıma akıtıyorum… Kalbim ile buraya prangalanıp, ruhumu yasak bir elma ardına
Cennet'ten kovulan Adem ve Havva'ya yoldaş bırakıyorum…</span><span style="font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;"><o:p></o:p></span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 115%; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
</div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 13.8pt; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Sevgilerle…</span></div>
<div class="MsoNormal" style="line-height: 13.8pt; margin-bottom: 10pt; text-align: justify;">
<span style="background: white; color: #222222; font-family: "tahoma" , sans-serif; font-size: 12pt;">Yasemin</span></div>
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com0tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-30475727917262824702016-06-20T21:30:00.000-07:002016-06-21T09:59:52.079-07:00<br />
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Roma Günlükleri 2<o:p></o:p></span><br />
<br />
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Saint Pietro Bazilikası<o:p></o:p></span><br />
<br />
<div align="center" style="text-align: center;">
</div>
<br />
<div align="center" style="text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Vatikan’da
uyandığım ilk güne, sabahın 7’sinda göz kırptım. Tavanda betimlenmiş
fresklerden bir kaçının, sanatını inşa eden büyük ustaların yolundan etkilenerek
yapıldığı aşikardı. Meryem’in kucağında yeni doğmuş İsa’nın betimlemesinin ilk
göze çarpan duygusu varoluştu. Zira yüzlerce yıldır kim bilir kaç kişinin
gözünün içine bakıp, bir devri anlatmıştır bu betimlemeler… Güneş vurdukça
fresklerin solgun yüzleri yüzlerce yıllık bir geçmişi sorgulatıyor, hatta ‘’haydi
kalk ve keşfet’’ diye adeta sessiz çığlıklar ile bağırıyorlardı.<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Vatikan
aslında Türkiye’den vize talep etmeyen ülkeler arasında olmasına rağmen, giriş
biletiniz ne yazık ki Roma’nın ellerinde. Bundan dolayıdır ki, vize almanız
şart oluyor… Espressomu yudumlayıp, usulca yola koyulma vakti şimdi. San Pietro
Bazilikası ve Vatikan Müzeleri’ne bir günün nasıl yeteceğini düşünüyorum yürürken…
Bir şehrin can damarından geçip, kalbine ulaşıyorum sanki. Yaklaştıkça
heyecanım ve merakım artıyor bu şehre dair. <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div align="center" style="text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Dün
akşam uzunca izlediğim meydana girdiğimde, koca bir şehre bakıp, Cennet’in
anahtarını elinde tutan Saint Pietro ile göz göze geliyorum. Selamını alırken
bu koskoca meydana mührünü basan o eşsiz elleri düşlüyorum!<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Bernini
tarafından yapılan bu şaheser meydanda toplamda 284 sütun bulunmakta. Meydana
bakan sütunlardan 140 tanesinde ise, 140 kutsal kişinin heykeli bulunuyor.
Bazilikanın tam ortasında Hz. İsa’nın heykeli ve iki yanında havarilerinin
heykelleri de hazır vaziyette bekleyip, bu küçük ama önemli şehri koruyor. Sessiz sedasız
binlerce kişinin gözlerinde can bulan bu devasal heykellere baktıkça, sanatın
tohumlarının aslıda burada atıldığı gözler önüne seriliyor. <span style="mso-spacerun: yes;"> </span>Meydanda bir çeşme ve Mısır’da inşa edilip MS
37 yılında buraya getirilen kırmızı granitten de bir dikilitaş bulunuyor. Dün
fazlasıyla gözlerimde biriktirdiğim meydandan yavaşça bazilikanın içine
süzülmek için harekete geçiyorum. Bazilika ve Vatikan girişleri oldukça
kalabalık olduğundan önceden biletlerinizi almış olmak size yarar sağlamakta.</span></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-6cJSyn_q08Y/V2g1dJNZ-uI/AAAAAAAAK1k/DRicVqa62AkpPsYr9xOpljG5EVSXjZsQQCLcB/s1600/2016-06-19%2B20.41.48.png" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="320" src="https://1.bp.blogspot.com/-6cJSyn_q08Y/V2g1dJNZ-uI/AAAAAAAAK1k/DRicVqa62AkpPsYr9xOpljG5EVSXjZsQQCLcB/s320/2016-06-19%2B20.41.48.png" width="257" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
</div>
<br />
<div align="center" style="text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Bazilika
Kubbe, ana bina ve sütunlar olarak 3 kısımdan oluşmaktadır. Aziz Petrus Bazilikasının
tasarımında Michelangelo, Donato, Bramante ve Raphael gibi Rönesans ustaları
yer almıştır. Burası İtalyanların deyimi ile baş, gövde ve kollar olarak
adlandırılmaktadır. Nedeni arasında da; tüm Hristiyan alemini kucakladığı
gösterilmektedir.<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Bazilikaya
doğru yol alırken kıyafet seçiminizin iyi olmasına dikkat etmeniz gerekmekte.
Şort ve sıfır kol giysiler, mini etek vb kıyafetler ile içeriye
girememektesiniz. Yanınızda bir şal bulundurmanız özellikle önem arz ediyor. Bizdeki
gibi girişte ne yazık ki örtebileceğiniz şeyler verilmemekte. Saatlerce
beklediğiniz sıradan çıkıp, bir şeyler aldıktan sonra tekrar sıraya girmenizi
önleyecek temel unsur olduğundan not etmek gerekir.<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div align="center" style="text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Bazilika
ilk girişte solda Michelengelo’nun yaptığı San Pietra heykeli selamlıyor sizi.
Ki bu heykel onun tarafından henüz 25‘inde iken yapılmış. Eserin ilk çekici
kılan kısmı Meryem’in de çok genç tasvir edilmiş olmasıdır. Bunun nedeni
arasında Meryem’in bakireliğini ve saflığını yansıtmak amacında olduğunu
belirtmiş. Meryem, Hz. İsa’nın çarmıha gerilmiş bedenini kucaklamış hali
betimlenmiştir. Heykele bakınca; güç, kuvvet, acizlik, acı, teslimiyet gibi
sıralayabileceğiniz her duygu adeta nakşedilmiş. İşlenen her duygunun hamuruna,
gözyaşları katılıp, büyük bir inanç ile yoğrulmuş olduğunu ilk bakışta da fark
edebiliyorsunuz… Ancak gel zaman git zaman heykel yapılır iken, başka bir
sanatçıya atfedildiğini duyan Michelengelo; Meryem’in göğsünden geçen kurdeleye
imzasını atmış. Bir nevi heykeli kendine mühürlemiştir… Yaklaşınca imzası net
biçimde de görülebilmektedir.<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-90qhIRVWDT0/V2g1ocwQ0JI/AAAAAAAAK1s/vTlmZrmVrQYN7bcslNHz-QyjJcFNXgunACLcB/s1600/78013_10151446452198502_553375882_o.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://4.bp.blogspot.com/-90qhIRVWDT0/V2g1ocwQ0JI/AAAAAAAAK1s/vTlmZrmVrQYN7bcslNHz-QyjJcFNXgunACLcB/s320/78013_10151446452198502_553375882_o.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Bazilikanın
altında pek çok şapel olmasının yanında birçok Aziz’in de mezarları da
bulunmaktadır. Bu yüzden aslında bir nevi mabet özelliği de taşımaktadır. Giriş
kısmının yanında Kutsal Kapı dedikleri, arkası Haç ile kapatılmış birde kapı
bulunmaktadır. Bu kapı için 2025 yılında açılıp, geçen herkesin günahlarının
affolunacağı da belirtilenler arasında. Günah çıkarmak için de içeride ayrıca
bir kısım bulunmakta. Bazilikada en önemli ve ilgi çeken kısım şüphesiz
kubbedir. Kubbeye çıkarak muhteşem San Pietro alanının ve Roma manzarasının
keyfini çıkartabilirsiniz. Kubbeye çıkmanız için 330 basamaklık merdiveni göze
almanız gerekiyor. Michelengelo burayı yapar iken hiçbir ücret talep etmemiş,
Tanrı’ya hizmet olarak görüp tamamlamıştır. <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Ayrıca
yüzyıllar öncesinden kalma bronz hac gibi ilgi çekici eşyalar bazilikanın
Hazinelik bölümünde sergileniyor. Bernini’nin son eserlerinden VII. Alexander
Anıtı, Mahzen Mezar ve Apsis de Aziz Petrus Bazilikası’nın diğer önemli
bölümleri arasında yerlerini alıyor. Tüm bunların yanında en sıra dışı olansa,
kubbeden Roma ve Bazilika alanını seyretmek olduğundan; Bende bazilikanın içini
gezdikten sonra İtalyanların deyimi ile; ‘’ piano piano’’ başka bir deyişle ‘’yavaş
yavaş’’ kubbenin basamaklarını tırmanıp, güzel manzaranın tadını çıkarttım… <o:p></o:p></span></div>
<br />
<div align="center" style="text-align: center;">
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Roma’ya
bakar iken kalbinde olduğumu anladım. Bir şehre bu kadar yakın olup, kalp
ritmini duymak gerçekten inanılmaz bir duygu… Etrafı seyreder iken aklımın
Vatikan’ın müzelerinde kaldığını da inkar edemiyorum. Kulağımda bir taraftan
Ludovico inliyor, bir taraftan da manzaranın güzelliği içimde birikiyor.
Yüzlerce Aziz’e selam durup, kuşların eşlik ettiği arka bahçeden yavaşça
aşağıya doğru yola koyuluyorum. Rotam Michelengelo, Rotam Yaradılış’ın
resmedilmiş hali ile Adem ve Havva’yı selamlamak, rotam Sistine Şapeli’ne doğru
oluyor. Roma’nın kalbinden kalbime akan bir nehir gibi coşuyor içim. Adımlarım
hızlanıyor, nefesim heyecan ve bilinmezlik arasında; Vatikan Müzesi’nin
kıyısında soluklanmak için demir atıyor...<o:p></o:p></span></div>
<br />
<div align="center" style="text-align: center;">
</div>
<br />
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Sevgiler,<o:p></o:p></span><br />
<br />
<span style="font-family: "tahoma" , sans-serif;">Jess<o:p></o:p></span>Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com400120, Vatikan41.902916 12.45338900000001641.891098 12.433219000000015 41.914733999999996 12.473559000000016tag:blogger.com,1999:blog-2782238571136707345.post-22522534064019805592016-06-18T14:56:00.000-07:002016-12-26T09:27:12.021-08:00<b>Roma Günlükleri 1</b>
<br />
<br />
<i>
San Pietro ve Vatikan</i><br />
<div style="text-align: center;">
<i><br /></i></div>
<div style="text-align: center;">
<i>
</i>
Bir gezgine nereden başlamalı yolculuğa diye sorsanız; şüphesiz başlangıç noktaları arasında ayakları Roma’ya da değer. Bu şehre geldiğiniz anda, o antik çağlardan gelen efsanevi fısıltıları kulağınızı doldurmaya başlıyor sıcak bir meltemle. </div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: center;">
Efsaneye göre 753'de Romulus ve Remus tarafından kurulmuştur Roma. Mitolojiye göre Savaş Tanrısı Mars ile Rhea Silvia'nın ikizleridir Roma’nın kurucuları. İlginçte bir hikayeleri vardır aslında. Mitolojik efsaneye göre bu ikiz kardeşler dişi bir kurt olan Lupa tarafından bulunup, emzirilip hayatta kalmışlardır. Daha sonra çiftçi bir aile tarafından bulunup bu güzel şehri kurmuşlardır. Aslında efsanede geçen tek bir ayrıntı buranın neden bu kadar güzel ve çekici olduğunu da anlatıyor. Zira savaş Tanrısı Mars ile Rhea Silvia'nın ikizleridir. Ataları ise Truva'dan kaçan Afrodit'in oğlu Prens Aeneas'tır. Afrodit’in aldığı güzelliği nesillere ve o nesilleri ayak bastığı topraklara verdiği aşikar. Buranın bu kadar çekici gelmesi de belki bu yüzdendir. Çünkü ayak bastığınız anda sanki aranızda bir bağ varmışçasına farklı duygular hissettiriyor bu şehir.
</div>
<br />
<div style="text-align: justify;">
Roma çıktığım uzun Avrupa seyahatinin ilk durağı idi. Elimde haritam ve railway bileti, sırtımda çantam yollara düştüm. Eğer yolunuz Avrupa’da birkaç ülkeye düşecek ise muhakkak railway bileti kullanmanızı tavsiye ederim.<br />
<br />
<div style="text-align: center;">
Roma’da Fiumicino ve Ciampino olmak üzere 2 adet hava limanı bulunmaktadır. Genel olarak 2,5 saat uçuş süresi ile Fiumucino hava alanına uçuşlar düzenlenmektedir. Roma’nın 2. havaalanı olan Ciampino ise; genellikle iç hatlarda ve Rynair ve Easyjet gibi Avrupa içi ucuz charter uçuşlarında kullanılır. İstanbul uçuşlarında işinize yaramayacak olsa da eğer Roma’da farklı bir şehirden gelip gidecekseniz kullanma ihtimaliniz olabilir.</div>
<br />
Sabah bindiğim uçakla, bulutları peşi sıra geçip; sıcacık bir yaz sabahını güneş ile selamladım. Her mil ile arındı ruhum. Elimde gezeceğim yerlerin listesine göz atmayı henüz bitirmemişken inişe doğru kanat açtık Fuimucino’ya…
Uzunca bir kuyruk sonrası pasaport kontrolünü de geçince, ilk önce RomaPass kartımı aldım. Bu kart size 3 gün boyunca ücretsiz 2 kez herhangi bir müze veya turistik yere girme hakkı sağlamakla birlikte, metro ve otobüslerde sınırsız kullanım hakkı veriyor. RomaPass kartımı da kapıp, Roma merkeze giden trene atlayıp koyuldum yola. Aslında merkeze gitmek için kullanabileceğiniz Shuttle ve taksi alternatifleriniz de bulunmaktadır.
Sarı bilet okutma noktalarda, trene binmeden önce biletinizi okutmanız gerekmekte ki, kontrollerde sorun yaşamayın. Bende biletimi okutup atladım trene. Yaklaşık 30 dakika sonra Roma Termini’ye yani merkez istasyonuna gelmiş oluyorsunuz. Burası tüm trenlerin ve metroların ortak noktası.
Otel veya ev kiralama işleminizi gelmeden halletmeniz hem işinizi kolaylaştırır, hem de istemiş olduğunuz kriterlere uygun bir yer bulmanızı sağlar. Roma’da rezervasyon yapar iken dikkat etmeniz gereken en önemli şey, çoğu yerde duş/wc lerin ortak kullanım alanında olması. Sorun yaşayacak biri iseniz önceden istekleriniz doğrultusunda rezervasyon yapmanız doğru olacaktır.
Bende rezervasyon yapmış olduğum otelin haritasını elime alıp, Termini’ den bineceğim metro hattına doğru yürümeye başladım. Otelim Vatikan’da idi. Metro ya atlayıp San Pietro’ ya yakın 2 duraktan birinde indim. Buraya gelişimin ilk sebeplerinden biridir Vatikan. Ayrı bir yönetimi olan ama buranın da can damarı niteliğindeki sağlam kolonudur çünkü. Burada bulunan hemen hemen her otel sanatın bir parçası gibi…
Kısacık bir yürüme mesafesinin ardından otelimi buldum. </div>
<br />
<div style="text-align: center;">
İlk girdiğimde ‘’Buongiorno’’ diyerek samimi gülüşler ile karşılandım. Dillerini bilmeseniz de içinize samimiyetleri ile su serpen muhteşem insanlardır İtalyanlar… Pasaportumun fotokopisi alındıktan sonra eşyalarımı odaya bırakıp, kendimi Roma sokaklarında kaybetmek için dakikaları sayıyordum. Oteli önceden ayarladığımdan, kalacağım odayı seçer iken yine eskiye dair kırıntılar olsun istemiştim. Odaya girince, siyah beyaz karo taşlar ile örülü tabandan, uzunca olan tavana doğru gezdirdim gözlerimi... Tavanın bir köşesinde fazlaca yıpranmış bir yüz ve etrafında sıralanmış siluetler bulunuyordu. Çok belli olmasa da, önceden bir sanatçının elinden çıkıp, bugün otel olarak kullanıma verilmiş bir yerde duruyordum. Bir müddet duvarlardaki resimleri inceledim. Pencereden görünen hava, güneşi yenmeye çalışan bir günün belirtisiydi. Gün yarılanmış, Güneş bana göz kırpıp sokaklarına davet ediyordu bu şehrin... Penceremden San Pietro’yu göremesem de, 2 sokak mesafesinde atıyordu kalbim. </div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<strong></strong><br />
<div style="text-align: center;">
<a href="https://4.bp.blogspot.com/-9qEAJx-cVmM/V2Uy9dm6IBI/AAAAAAAAKzM/lxcoSYfxJb4lcrk6qnfJDESgZexeEf45wCLcB/s1600/10806269_10153686189743502_4149318463529285019_n.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"><i><b><img border="0" height="211" src="https://4.bp.blogspot.com/-9qEAJx-cVmM/V2Uy9dm6IBI/AAAAAAAAKzM/lxcoSYfxJb4lcrk6qnfJDESgZexeEf45wCLcB/s320/10806269_10153686189743502_4149318463529285019_n.jpg" width="320" /></b></i></a><br />
<br />
<br />
Ve beklediğim yerdeydim…
Roma'nın kalbindeyim...</div>
<div style="text-align: center;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Düstur alarak diz çöküyorum, yüklenip sırtına güneşe selam durmuş sanata. Sessizce her gece bıkmadan nöbet tutan binlerce heykelden aziz var burada... Ardını güneşe vermiş, diz çökmemden onure olan onlarca yüzün, derinden bakışlarını yolluyorum gözlerime. Güneş sanki farklı doğuyor bu şehre... Bugün sadece burada güneş uğurlayıp, yüzyıllar önce inşa edilen bu yerde soluklanmak istedim. Uzanıp gökyüzünü izleyeceğiniz, heykeller ile karşı karşıya saatlerce konuşup, aslında bir kelime söyleyemeyeceğiniz farklı bir yer burası...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Saatin nasıl geçtiğini fark etmediğimi, önümden geçen gelin ve damadın gülümsemesi ile anladım...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-AVtSEBi3Mco/V2Uyt65MLHI/AAAAAAAAKzE/QNGxM0g6pmo-khKTNQqNpuJGM23cTBGUQCKgB/s1600/77988_10151446451343502_1755557305_o.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://3.bp.blogspot.com/-AVtSEBi3Mco/V2Uyt65MLHI/AAAAAAAAKzE/QNGxM0g6pmo-khKTNQqNpuJGM23cTBGUQCKgB/s320/77988_10151446451343502_1755557305_o.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div style="text-align: justify;">
Gün bitmiş, ışıkları süslemişti çoktan Vatikan’ı. Uzunca bir süre sessizce baktım… İlahi satırları yazılıp yüklermişçesine hücrelerime maviden bir gece aldım elime. Süslediğim ışıklar ile doldurdum gözlerime. Gün sanki siyaha bürünmüyor burada. Ekledikçe saatleri zamana, artıyor gökyüzünün gücü Roma yollarında...</div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<a href="https://1.bp.blogspot.com/-528hDABO4EQ/V2UytNJAewI/AAAAAAAAKy8/ENkZ4JuWO7Y1NB9Ae2F4ilkzPgmXrfIUwCKgB/s1600/665323_10151446454283502_886093459_o.jpg" imageanchor="1" style="margin-left: 1em; margin-right: 1em;"><img border="0" height="212" src="https://1.bp.blogspot.com/-528hDABO4EQ/V2UytNJAewI/AAAAAAAAKy8/ENkZ4JuWO7Y1NB9Ae2F4ilkzPgmXrfIUwCKgB/s320/665323_10151446454283502_886093459_o.jpg" width="320" /></a></div>
<div style="text-align: justify;">
<br /></div>
<a href="https://3.bp.blogspot.com/-AVtSEBi3Mco/V2Uyt65MLHI/AAAAAAAAKzE/QNGxM0g6pmo-khKTNQqNpuJGM23cTBGUQCKgB/s1600/77988_10151446451343502_1755557305_o.jpg" imageanchor="1" style="clear: right; float: right; margin-bottom: 1em; margin-left: 1em;"></a><b></b><i></i><u></u><sub></sub><sup></sup><strike></strike><br />
Otele doğru yol alıyorum. Gladyatörler, freskler, Azizler, sanat ve sanatçılar eşlik ediyor dönüş yoluma. Yolumun yolları ile kesiştiği için bir kez daha el açıyorum, kendi inanç yöntemimle Tanrı'ya. Yolum Vatikan’ın patikasına dönüyor… Ayağım sürte sürte otele doğru yürüyorum. Bir sonraki günün efsanesi için biletimi alıyorum siteden. Vatikan’ın Papalık kurumuna ev sahipliği yapmasının başlangıcı İsa'nın havarilerinden Petrus'a dayanmaktadır. Bakalım Aziz Petrus Bazilikasında efsunlu merdivenleri çıkarken kimler ile konuşup, kimler ile göz kırpışacağım yarına…<br />
<br />
Sevgiler ;)
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
<div class="separator" style="clear: both; text-align: center;">
<br /></div>
<br />
Jess
Jess’in Dünyayı Tavafıhttp://www.blogger.com/profile/09102436740506152094noreply@blogger.com400030 San Pietro RM, İtalya41.8065815 12.97647860000006441.8036225 12.971436100000064 41.8095405 12.981521100000064