18 Haziran 2016 Cumartesi

Roma Günlükleri 1

San Pietro ve Vatikan

Bir gezgine nereden başlamalı yolculuğa diye sorsanız; şüphesiz başlangıç noktaları arasında ayakları Roma’ya da değer. Bu şehre geldiğiniz anda, o antik çağlardan gelen efsanevi fısıltıları kulağınızı doldurmaya başlıyor sıcak bir meltemle.

Efsaneye göre 753'de Romulus ve Remus tarafından kurulmuştur Roma. Mitolojiye göre Savaş Tanrısı Mars ile Rhea Silvia'nın ikizleridir Roma’nın kurucuları. İlginçte bir hikayeleri vardır aslında. Mitolojik efsaneye göre bu ikiz kardeşler dişi bir kurt olan Lupa tarafından bulunup, emzirilip hayatta kalmışlardır. Daha sonra çiftçi bir aile tarafından bulunup bu güzel şehri kurmuşlardır. Aslında efsanede geçen tek bir ayrıntı buranın neden bu kadar güzel ve çekici olduğunu da anlatıyor. Zira savaş Tanrısı Mars ile Rhea Silvia'nın ikizleridir. Ataları ise Truva'dan kaçan Afrodit'in oğlu Prens Aeneas'tır. Afrodit’in aldığı güzelliği nesillere ve o nesilleri ayak bastığı topraklara verdiği aşikar. Buranın bu kadar çekici gelmesi de belki bu yüzdendir. Çünkü ayak bastığınız anda sanki aranızda bir bağ varmışçasına farklı duygular hissettiriyor bu şehir.

Roma çıktığım uzun Avrupa seyahatinin ilk durağı idi. Elimde haritam ve railway bileti, sırtımda çantam yollara düştüm. Eğer yolunuz Avrupa’da birkaç ülkeye düşecek ise muhakkak railway bileti kullanmanızı tavsiye ederim.

Roma’da Fiumicino ve Ciampino olmak üzere 2 adet hava limanı bulunmaktadır. Genel olarak 2,5 saat uçuş süresi ile Fiumucino hava alanına uçuşlar düzenlenmektedir. Roma’nın 2. havaalanı olan Ciampino ise; genellikle iç hatlarda ve Rynair ve Easyjet gibi Avrupa içi ucuz charter uçuşlarında kullanılır. İstanbul uçuşlarında işinize yaramayacak olsa da eğer Roma’da farklı bir şehirden gelip gidecekseniz kullanma ihtimaliniz olabilir.

Sabah bindiğim uçakla, bulutları peşi sıra geçip; sıcacık bir yaz sabahını güneş ile selamladım. Her mil ile arındı ruhum. Elimde gezeceğim yerlerin listesine göz atmayı henüz bitirmemişken inişe doğru kanat açtık Fuimucino’ya… Uzunca bir kuyruk sonrası pasaport kontrolünü de geçince, ilk önce RomaPass kartımı aldım. Bu kart size 3 gün boyunca ücretsiz 2 kez herhangi bir müze veya turistik yere girme hakkı sağlamakla birlikte, metro ve otobüslerde sınırsız kullanım hakkı veriyor. RomaPass kartımı da kapıp, Roma merkeze giden trene atlayıp koyuldum yola. Aslında merkeze gitmek için kullanabileceğiniz Shuttle ve taksi alternatifleriniz de bulunmaktadır. Sarı bilet okutma noktalarda, trene binmeden önce biletinizi okutmanız gerekmekte ki, kontrollerde sorun yaşamayın. Bende biletimi okutup atladım trene. Yaklaşık 30 dakika sonra Roma Termini’ye yani merkez istasyonuna gelmiş oluyorsunuz. Burası tüm trenlerin ve metroların ortak noktası. Otel veya ev kiralama işleminizi gelmeden halletmeniz hem işinizi kolaylaştırır, hem de istemiş olduğunuz kriterlere uygun bir yer bulmanızı sağlar. Roma’da rezervasyon yapar iken dikkat etmeniz gereken en önemli şey, çoğu yerde duş/wc lerin ortak kullanım alanında olması. Sorun yaşayacak biri iseniz önceden istekleriniz doğrultusunda rezervasyon yapmanız doğru olacaktır. Bende rezervasyon yapmış olduğum otelin haritasını elime alıp, Termini’ den bineceğim metro hattına doğru yürümeye başladım. Otelim Vatikan’da idi. Metro ya atlayıp San Pietro’ ya yakın 2 duraktan birinde indim. Buraya gelişimin ilk sebeplerinden biridir Vatikan. Ayrı bir yönetimi olan ama buranın da can damarı niteliğindeki sağlam kolonudur çünkü. Burada bulunan hemen hemen her otel sanatın bir parçası gibi… Kısacık bir yürüme mesafesinin ardından otelimi buldum.

İlk girdiğimde ‘’Buongiorno’’ diyerek samimi gülüşler ile karşılandım. Dillerini bilmeseniz de içinize samimiyetleri ile su serpen muhteşem insanlardır İtalyanlar… Pasaportumun fotokopisi alındıktan sonra eşyalarımı odaya bırakıp, kendimi Roma sokaklarında kaybetmek için dakikaları sayıyordum. Oteli önceden ayarladığımdan, kalacağım odayı seçer iken yine eskiye dair kırıntılar olsun istemiştim. Odaya girince, siyah beyaz karo taşlar ile örülü tabandan, uzunca olan tavana doğru gezdirdim gözlerimi... Tavanın bir köşesinde fazlaca yıpranmış bir yüz ve etrafında sıralanmış siluetler bulunuyordu. Çok belli olmasa da, önceden bir sanatçının elinden çıkıp, bugün otel olarak kullanıma verilmiş bir yerde duruyordum. Bir müddet duvarlardaki resimleri inceledim. Pencereden görünen hava, güneşi yenmeye çalışan bir günün belirtisiydi. Gün yarılanmış, Güneş bana göz kırpıp sokaklarına davet ediyordu bu şehrin... Penceremden San Pietro’yu göremesem de, 2 sokak mesafesinde atıyordu kalbim.






Ve beklediğim yerdeydim… Roma'nın kalbindeyim...

Düstur alarak diz çöküyorum, yüklenip sırtına güneşe selam durmuş sanata. Sessizce her gece bıkmadan nöbet tutan binlerce heykelden aziz var burada... Ardını güneşe vermiş, diz çökmemden onure olan onlarca yüzün, derinden bakışlarını yolluyorum gözlerime. Güneş sanki farklı doğuyor bu şehre... Bugün sadece burada güneş uğurlayıp, yüzyıllar önce inşa edilen bu yerde soluklanmak istedim. Uzanıp gökyüzünü izleyeceğiniz, heykeller ile karşı karşıya saatlerce konuşup, aslında bir kelime söyleyemeyeceğiniz farklı bir yer burası...

Saatin nasıl geçtiğini fark etmediğimi, önümden geçen gelin ve damadın gülümsemesi ile anladım...




Gün bitmiş, ışıkları süslemişti çoktan Vatikan’ı. Uzunca bir süre sessizce baktım… İlahi satırları yazılıp yüklermişçesine hücrelerime maviden bir gece aldım elime. Süslediğim ışıklar ile doldurdum gözlerime. Gün sanki siyaha bürünmüyor burada. Ekledikçe saatleri zamana, artıyor gökyüzünün gücü Roma yollarında...



Otele doğru yol alıyorum. Gladyatörler, freskler, Azizler, sanat ve sanatçılar eşlik ediyor dönüş yoluma. Yolumun yolları ile kesiştiği için bir kez daha el açıyorum, kendi inanç yöntemimle Tanrı'ya. Yolum Vatikan’ın patikasına dönüyor… Ayağım sürte sürte otele doğru yürüyorum. Bir sonraki günün efsanesi için biletimi alıyorum siteden. Vatikan’ın Papalık kurumuna ev sahipliği yapmasının başlangıcı İsa'nın havarilerinden Petrus'a dayanmaktadır. Bakalım Aziz Petrus Bazilikasında efsunlu merdivenleri çıkarken kimler ile konuşup, kimler ile göz kırpışacağım yarına…

Sevgiler ;)




Jess

4 yorum:

  1. Very nice! Like your point of view about describtion to Rome..

    YanıtlaSil
  2. Thank you so much!As we say points are building to our life... AND maybe one day we could flied to there with your little wings... Loves...

    YanıtlaSil
  3. Roma ne güzel şehir ve sen ne güzel anlatmışsın Jess :). Fotoğraflar bir harika. 2017 yılında hayalini kurduğun ne varsa gerçekleştirmen dileğimle. Huzur, mutluluk ve sağlık diliyorum sana iyi yıllar. Sevgilerimle

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Zehracim çok teşekkür ederim ❤ Yeni yıl bize ve tüm dünyaya barışla huzur getirsin. Senin de gönlünden ne geçiyorsa gerçek olsun canım😊 Roma cidden güzel. Fotoğraf yorumu içinde teşekkür ederim çok mutlu oldum! 🎈🎄❤

      Sil