‘’Bir nehrin uzun uzun kıvrılan
siluetinin yansımasıyız aynada,
Ellerimiz kavuşmayı
bekleyen şehirler misali ardımızda.
Aşkı; gök kubbeye dikmeye çalışan bir yol var sanki
gökyüzüne,
Ama eğilmiş her yanı,
hasret çoktan çökmüş bedenine…’’
İtalya’nın en güzel
bölgelerinden Toskana bölgesinde yer alan ve Arno Nehri’nin getirdiği alüvyonlar
üzerine kurulup size göz kırpan bir şehirdir Pisa. Tamda bu sebepten kurulmuş
yapılarda eğilmeler görülmektedir. Ki bu sebep bile onun UNESCO tarafından
koruma altın alınması için yeterli bir sebeptir.
Şehre ulaşım; havayolu, tren
yolu ya da kiralayacağınız özel aracınızla yapılabilir. Pisa Uluslararası Havaalanı‘nı yani Galileo Galilei Havalimanına özellikle Avrupa içi çok ucuz
biletler bulunmaktadır. Daha önceki yazılarımızla bahsettiğimiz Rynair gibi
düşük ücretli firmaların uğrak noktasıdır ki; Floransa’ya ulaşmak için de bu
havalimanı tercih edilmektedir. Havaalanından
çıktıktan sonra sol tarafta bulunan
tren istasyonundan oldukça sıklıkla hareket eden trenler, sizi yaklaşık 8 dakika sonra Pisa merkez garına
getirecektir. Tren istasyonu ve bilet gişesi ters yönlerdedir ve 14 numaralı
perondan merkeze ulaşım sağlanmaktadır. Tabi her zamanki gibi, bir İtalya
klasiği olarak, binmeden biletinizi okutmayı unutmamanız gerekir 🙃 Havalimanı
şehre yaklaşık 2 km mesafede olduğundan taxi de alternatif olabilmektedir…
Şehir içi ulaşım için
saatlik, günlük tarzı biletler vardır ancak trafik sebebiyeti ve ulaşımın
yürüyerek sağlanabilmesi nedeniyle ‘’tabanlara kuvvet’’ deyip tüm güzellikleri
görerek şehre karışmanızı tavsiye ederim 😉
Pisa denilince şüphesiz
aklımıza ilk gelen yer Eğik Kule oluyor J
Aslında bir nevi şehrin atardamarıdır burası. Piazza dei Miracolide yani Mucizeler Meydanı’nda yer alır ve içerisinde katedral, vaftizhaneyi de
barındırmaktadır. Bundan sebep Pisa denilince akla direk bu meydan gelmektedir.
Kule aslında katedral için
çan kulesi olarak inşaa edilmiş olup, aslında hikayesi şöyledir;
Şehir askeri başarılarının
ve zenginliğinin dorukta olduğu bir dönemde, şehrin ileri gelenleri tarafından,
Mucizeler Meydanı'nda 3 anıt yapının yapımına karar verilir. İlki büyük bir
katedral olan Duomo, diğeri Vaftizhane sonuncusu ise Çan Kulesidir. Kule giriş
kapısının üzerinde belirtilen yapıya Ağustos 1173 yılında başlanmıştır. Kulenin
mimarı, yaklaşık 100m yükselmesini planlamaktaydı ancak 54m olarak tamamlanmıştır.
Bu nedenle 700m3 kırma taş ve harçtan oluşan, duvar kalınlığı 3.57m’yİ bulan,
spiral biçimli bir temel inşa edilmişti. Kule inşasının ana malzemeleri mermer
ve kireç taşıydı. Kulenin ilk katı sağır kemerli duvarlardan ve bunların
önündeki klasik başlıklı sütunlardan oluşuyordu. Kule, 1178'de konstrüksiyon 3.
kata ulaştığında batmaya başlamıştır. Bunun nedeni 3m’lik temelin, zayıf,
stabil olmayan, ince kum, kil ve deniz kabuklarından oluşan bir zeminle
oturtulması olmuştur. Pisa kentinin lagün üzerinde olması ve alüvyonlu toprağı,
inşaatlar için zayıf bir zemin oluşturmaktadır. Bu da tasarımın önüne geçen ana
temel unsur olmuştur. Savaşlardan ötürü
bir yüzyıl tamamlanmayı beklese bile, sonunda muhteşem bir mucize olarak
gözlere seyre gelmiştir…
Mucizeler Meydanının
görülmesi gereken önemli diğer yapıları; Katedral ve Vaftizhanedir. Beyazlar
içindeki tüm mimari yapılar, ana katedralin bir eklentisi olarak ortaya çıkmış.
Yani Katedral buranın ana yapısıdır.
Vaftizhane, Pisa’da
yaşayanların vaftiz edildiği yerdir. Dairesel formuyla dikkat çeken güzel bir yapıdır.
Döneminin en büyük vaftizhanelerinden olan yapı halen günümüzde de en büyük
yapılar arasında yer almaktadır. İç mimarisi güzel bir uyum içerisindedir. İçerisinde akustik ses gösterileri yapılmaktadır
ve muhteşemdir! Umarım denk gelirsiniz J
Bir başka dikkat çeken yapı
ise Campo Santodur. Anıt mezardır ve Kutsal Alan anlamına gelmektedir. Burada
birçok lahit ve Roma döneminden kalma heykeller yer almaktadır. Yapı içindeki
en önemli alan, özel bir odada ziyarete sunulan Triumph of Death freskidir.
Son olara şapelden bahsedelim. Sinop’a Şapeline eğer diğer yapılardan birine bilet aldıysanız buraya ücretsiz giriş
yapabiliyorsunuz. Büyük bir müze olmamakla birlikte içerisinde sergi ve önemli
freskleri barındırmasıyla görülecek yerler listenize ekleyebilirsiniz...
Ben gündüz ve gece ziyaret
fırsatı bulduğum Pisa’yı İtalyanın en sembolik yeri olmasından dolayı da çok
severim. Gece nüansı sessiz sedasız bakış atan bir kız çocuğu gibi karşınızda
göz kırpsa da; sizi şair etmemesi elde değil…
Ozaman Pisa’ya yazalım ve
ona içelim 😉
‘’Bir nehrin uzun uzun kıvrılan
siluetinin yansımasıyız aynada,
Ellerimiz kavuşmayı
bekleyen şehirler misali ardımızda.
Aşkı; gök kubbeye dikmeye çalışan bir yol var sanki
gökyüzüne,
Ama eğilmiş her yanı,
hasret çoktan çökmüş bedenine…’’
Jess, Temmuz 2018
Sevgilerr